tag:blogger.com,1999:blog-12719968512947231062024-02-07T13:40:45.739+01:00Balık Hafızayazı el feneridir hafızanın!ipexhttp://www.blogger.com/profile/18446614058481094112noreply@blogger.comBlogger33125tag:blogger.com,1999:blog-1271996851294723106.post-22400209828385268972021-07-08T22:59:00.000+02:002021-07-08T22:59:22.900+02:00gözü yaşlı vedalar / merhabalar<p>Ben çok ağlarım...</p><p>İyi günde kötü günde, hastalıkta sağlıkta, vedalarda kavuşmalarda, düğünlerde cenazelerde, filmlerde dizilerde, tanıdığım tanımadığım herkese ağlarım. </p><p>İnsanlarla, hayvanlarla, şehirlerle, çalıştığım şirketlerle, kullandığım arabalarla, iğneden ipliğe sahip olduğum her şeyle bağ kurarım. Münih'e taşınma aşamasında kendimi aşarak sattığım, hediye ettiğim her eşyanın ardından yas tuttum sessizce. İstanbul'un, evimin, arabamın ardından da... Ama insan çabuk alışıyor, kendine yeni bir düzen kuruyor, eskiyi özlese de yeninin heyecanına kendini çabuk kaptırıyor. </p><p>4 yıl önce, Ağustos 2017'de bayılarak tuttuğumuz, pandeminin en zor dönemlerinde bahçesi ve çevresindeki çocuk oyun alanlarının zenginliği ile bize inanılmaz nefes alma alanı açan; ulaşım kolaylığını, Türk marketlerine yakınlığını çok özleyeceğimiz evimizden yarın ayrılıyoruz. Kolaylıkla tahmin edilebileceği gibi gözyaşları sel...</p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj9RQobrDnNn3vOZDebAGjxpbtUyQ_l-uY32IoNWblHLFSWdO7to-wkcISrkfZaSUwO-kU_i8z8HI9-Tti9fzsp7XQHPcmo2EmoEqtYepdEnPlT7yV_r9VArgthiemn38lbAx0xoAJFesJx/s2048/image0.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1536" data-original-width="2048" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj9RQobrDnNn3vOZDebAGjxpbtUyQ_l-uY32IoNWblHLFSWdO7to-wkcISrkfZaSUwO-kU_i8z8HI9-Tti9fzsp7XQHPcmo2EmoEqtYepdEnPlT7yV_r9VArgthiemn38lbAx0xoAJFesJx/w400-h300/image0.jpeg" width="400" /></a></div><br /><p></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjupgdFpka7a7ClEb-UA6L2mdexDx5WLuGtMltGtE8m1Sgyk2Q0VkC4EXrxjz_578a07QkS92g0i4GhA8pBLP7RrIFRwJSlxChQ_cnzMBp8VraeqQOZEvftH_XmRY7sgTWfx1MZwRhBjCUU/s2048/IMG_1435.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" data-original-height="1536" data-original-width="2048" height="150" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjupgdFpka7a7ClEb-UA6L2mdexDx5WLuGtMltGtE8m1Sgyk2Q0VkC4EXrxjz_578a07QkS92g0i4GhA8pBLP7RrIFRwJSlxChQ_cnzMBp8VraeqQOZEvftH_XmRY7sgTWfx1MZwRhBjCUU/w200-h150/IMG_1435.jpg" width="200" /></a></div>En son geçen hafta eşimin iş değiştirmesi nedeniyle 3 yıldır kullandığımız şirket arabasını iade ederken böyle dağılmıştım. Altı üstü şirket arabası, onunla neden böyle bağ kuruyorsun, değil mi? Vay efendim <i>"bizi nerelere götürdü, gezdirdi; kar demedi, cehennem sıcağı demedi, dağ demedi, çamur demedi, kahrımızı çekti"</i> diye hüngür hüngür ağladım günlerce... Yeni şirket yeni araba verdi, şimdi ona burun kıvırıyorum ama biliyorum ki ondan da ayrılırken yine sel götürecek ortalığı. <p></p><br /><p>Münih'te ev bulmak -ister kiralık, ister satılık olsun- zor iş. Kiralamak istediğin evi sen seçmiyorsun, ev (sahibi) seni seçiyor. Kendine aile CV'si hazırlıyorsun, iki dirhem bir çekirdek giyinip, kaparonu cebine koyup gidiyorsun; beğendiysen o anda karar verip tutman gerekebiliyor. Biz bu evden çıkarken de evin fotoğraflarını çekmemizi istediler, çektik; daha gönderemeden ev tutulmuştu! Şaka gibi... </p><p>Kiralar anormal yüksek, faizler anormal düşük olunca insanlar 100 yıl vadeli krediyle ev almayı tercih ediyor. Ev almak istesen aynı süreçle yine karşılaşıyorsun. Korkunç pahalı evler 5 dk içinde satılıyor, karşı tekliflerle evin fiyatı yükseltiliyor falan... İnanılmaz işler... </p><p><br /></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEijO7VXEUaq-zk2QiXHvd620NBmETLypwKdo24ClJwYF2a89SDI5Qvxo3uEVtyxCWMrHfamWBylldQa2DaQ4e0lwl6JnRhVo3bhZA8y4kBzcWUDySrexjCQwEntr0BGxs0PF_dN-i1ZY-d5/s2797/image1.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1125" data-original-width="2797" height="258" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEijO7VXEUaq-zk2QiXHvd620NBmETLypwKdo24ClJwYF2a89SDI5Qvxo3uEVtyxCWMrHfamWBylldQa2DaQ4e0lwl6JnRhVo3bhZA8y4kBzcWUDySrexjCQwEntr0BGxs0PF_dN-i1ZY-d5/w640-h258/image1.jpeg" width="640" /></a></div><p></p><p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjE7nWzX_sOBnIGqNrubD0y5AclH_wMHRIVlc_8XJw7JDhDXPyCovIcsFgwGCL1TrMUqncWCJuAwp9PysFw4QfNkKbWJMYnf5_ypsgXN9pkdajYV4a0m4mjSjctYP8hQmse7jb-dwdRggBr/s2048/image3.jpeg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" data-original-height="2048" data-original-width="1536" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjE7nWzX_sOBnIGqNrubD0y5AclH_wMHRIVlc_8XJw7JDhDXPyCovIcsFgwGCL1TrMUqncWCJuAwp9PysFw4QfNkKbWJMYnf5_ypsgXN9pkdajYV4a0m4mjSjctYP8hQmse7jb-dwdRggBr/w240-h320/image3.jpeg" width="240" /></a></div><p><br /></p>Uzun lafın kısası oğlumuzun okuluna daha yakın, Münih'in güney sınırında, eski ve sakin bir semtteki yeni evimize taşınıyoruz. Cebimize doldurduğumuz anılarla yeni bir yola çıkıyor; kahkahalarımız, gözyaşlarımız, öfke ve endişe patlamalarımızla dolu duvarları ardımızda bırakıyoruz. <p></p><p>Benim gözümün yaşı dinmediği gibi Münih'ciğimin de yağmuru dinmiyor. Bütün haziran nefes aldırmadı, temmuz da oldukça bereketli geçiyor. Öyle ki binanın dış cephesi yeşil yeşil yosun tuttu! İlk defa görüyoruz 4 yıldır böyle bir şey... </p><p>Uykuya yenik düşmeden önce geceye hediyemiz Levent Yüksel'den gelsin öyleyse: <a href="https://youtu.be/A_gPDK73fBU" target="_blank">Bu gece son, biraz sonra bu kapıdan son kez çıkıp yine kendimi vuracağım yollara...</a> 😭</p><p><br /></p><p><br /></p><p><br /></p><p><br /></p><p><br /></p><p>*8 Temmuz 2021 - 4,5 yıl aradan sonra bloga gözyaşları eşliğinde dönüş...</p><p><br /></p><p><br /></p>ipexhttp://www.blogger.com/profile/18446614058481094112noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1271996851294723106.post-7506858900169111312017-03-08T01:00:00.002+01:002017-03-08T15:54:56.242+01:00İlk haftanın ardından...İlk haftayı tamamladık Münih'te!<br />
İlk 3 günü otelde, son 4 günü yeni evimizde olmak üzere 7 gündür Münihliyiz :)<br />
<div>
<br /></div>
<div>
26 Şubat Pazar günü otele 8 parça valizimizle giriş yaptığımızda saat 14:15 idi. Nisanda yapılacak referandumda oy kullanmak istiyorsak kayıt olmak için son 45 dakikaya girmiştik 😳 Eşim Arca ile beni resepsiyonda bırakıp şansını denemek üzere taksiyle doğru konsolosluğa gitti, ben de 100 kilodan fazla eşyamızı parti parti odamıza taşıdım! <b>Bu kadar da sorumlu vatandaşız, bu da buraya not olarak düşülsün!</b> </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Sonuç itibariyle Altuğ oy kullanabilecek, ancak ben maalesef gidemediğim için kullanamayacağım :(<br />
<b>Olsun dedik, bir oy bir oydur dedik...</b> </div>
<div>
<br /></div>
<div>
<b style="background-color: yellow;">Şu 1 haftada neleri başardım, hedeflediğim neleri başaramadım bir bakalım:</b><br />
<br /></div>
<div>
✔️ Valizler boşaltıldı, dolaplar yerleştirildi, kısmen gömlekler ütülendi... fakat en mühimi 2 rakı bardağı ile 4 ince belli çay bardağı o 30 kiloluk canavar valizden sağlam çıktı! Alkış 👏<br />
<br /></div>
<div>
✔️ Türk marketi bulundu; Türk çayı, Türk yoğurdu, Pınar beyaz peynir gibi dolabımızda olmazsa öleceğimiz hayati malzemeler temin edildi...<br />
<br /></div>
<img alt="" height="320" id="id_59e_c467_3f76_c76c" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhcnOouJ1HCsee_N4e0p3jf_SUuUiQz4okxRh_tCJxZ07wELXF40nD9XSFJghq-VznZeGibCwHoOT1vpQxFPtMn-xn2da6kQLvkh1LxKvDoqHFSa_I5PjJsd1eaZj56D8fTEI5T_45WXykl/" style="height: auto; width: 113px;" title="" tooltip="" width="240" /> <img alt="" height="320" id="id_f18e_bbbd_799_4d2" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDnPaheFkbhE_4UBvwWdMoEJrXUbZ9gvxuxjbi1v8PY13PXpLlcEIVcTP_f7lmi-8VPpfuht_anuu7jdh7f5WILufANqSL5crWlRFn2vMUea4o-WekXr1QMietVPJL_Iq6Pm5faHSZyDsp/" style="height: auto; width: 113px;" title="" tooltip="" width="240" /><br />
<br />
<div>
✔️ Issız adaya düşsem yanıma alacağım tek şey olan düdüklü tenceremde mis gibi kış türlüsü pişirildi! Bu düdüklü benimle Türkiye-Belçika-Türkiye-Almanya hattını dolaşmış bulunuyor, canım emektarım 😇 Haftaya Türkiye'de olacağımız için beyimiz aç kalmasın diye buzluğa kilitli poşetlerde türlü dizdim, ıspanak, köfte koydum! <span style="-webkit-text-size-adjust: auto; background-color: rgba(255, 255, 255, 0);">Tam bir Türk ev hanımı olduğum da bu kapsamda literatüre girsin rica ediciiim! </span><br />
<span style="-webkit-text-size-adjust: auto; background-color: rgba(255, 255, 255, 0);"><br /></span>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhxV6Cn5k9fXVlz7O9S_H8jzfGGY69SFnb4XFhfJJbz2mUvJNn2JeGQXVXro0l9_B09LZjBOTBVCaD5M7R2ojgoMlWCcpzmNIV-i8vGUS5KQ4q1de2lRc2ZXUc-zQPC-8W1f9yylrnRRtVp/" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img alt="" border="0" height="200" id="id_83e8_abed_a397_4f23" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhxV6Cn5k9fXVlz7O9S_H8jzfGGY69SFnb4XFhfJJbz2mUvJNn2JeGQXVXro0l9_B09LZjBOTBVCaD5M7R2ojgoMlWCcpzmNIV-i8vGUS5KQ4q1de2lRc2ZXUc-zQPC-8W1f9yylrnRRtVp/" style="height: auto; width: 185px;" title="" tooltip="" width="150" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgcSlfV8djXZfKW5Nw9NqdiL9FYxWtOFQdbmGzfFg5Ba1VIdZbjYXHAFCsZtRkxseansn3KDayYSotKbnuuNYNoHTYSPNKaBmnLmN_94M-q3t1H3gY3VmPclkISFzl1ezEqDRVU3d5cNc71/" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="" border="0" height="150" id="id_fa06_1be6_210b_27a9" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgcSlfV8djXZfKW5Nw9NqdiL9FYxWtOFQdbmGzfFg5Ba1VIdZbjYXHAFCsZtRkxseansn3KDayYSotKbnuuNYNoHTYSPNKaBmnLmN_94M-q3t1H3gY3VmPclkISFzl1ezEqDRVU3d5cNc71/" style="height: auto; width: 353px;" title="" tooltip="" width="200" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiADFW2ngCSoNxzfT_KcqWsAOleX-dvhMi8-x24iRkKaF0f6CctqYMdFRR43bSA8xfr39WKJolfJdkyHNXsrZObKMAuvYBBYnwC1BP2a1fAKnW3vNLB3DyOldmTv-m3EgmCI2JCo-ExagPs/" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="" border="0" height="200" id="id_547_c02f_13f7_a5c9" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiADFW2ngCSoNxzfT_KcqWsAOleX-dvhMi8-x24iRkKaF0f6CctqYMdFRR43bSA8xfr39WKJolfJdkyHNXsrZObKMAuvYBBYnwC1BP2a1fAKnW3vNLB3DyOldmTv-m3EgmCI2JCo-ExagPs/" style="height: auto; width: 186px;" title="" tooltip="" width="150" /></a></div>
<br />
✔️ Civar marketler gezildi, yeterli organik (buradaki adıyla bio) ürün bulunamaması nedeniyle üşenilmedi, pazar arabası ve 5 yaş krizlerinin zirvelerini zorlayan çocukla metroya binilip bio market avına çıkıldı! (Bu konuya ayrıca değineceğim, bio marketlerle aşk yaşıyorum)<br />
<br /></div>
<div>
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhK1gYAOLmZjHI437cg7GT-InwiUf7D01lRqCcUhXeEMEnoteOsCX59csmI6BNs9TdkXFzQc5NqobiYWh8wB6HRCqSHQ2BTwpwUE_bmztQs4H8UJmWVTc_pEaoTUxnHIIe7wREbgr1UgvQ-/" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img alt="" border="0" height="200" id="id_ef5e_62a8_9008_55e9" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhK1gYAOLmZjHI437cg7GT-InwiUf7D01lRqCcUhXeEMEnoteOsCX59csmI6BNs9TdkXFzQc5NqobiYWh8wB6HRCqSHQ2BTwpwUE_bmztQs4H8UJmWVTc_pEaoTUxnHIIe7wREbgr1UgvQ-/" style="height: auto; width: 213px;" title="" tooltip="" width="150" /></a></div>
<div>
✔️ Söylemesi ayıp 140 m2 evden sonra 60 m2 evde çocuk oyalamaya çalışmanın deli işi olduğu fark edildi, hava 3 derece 5 derece bakmadan civar parklardı, efendime söyliim, marketlerdi, sonracığıma, oyun alanlarıydı keşfedildi, çocuk kat kat giydirilip yollara düşüldü! Gık demeyen Alman bebelerine bakıp iç geçirildi (buna da bir check!)<br />
<br />
✔️Ev hanımlığında level atlamam anlamına gelen ütü ve temizlik işlerine ufaktan başlandı. (Neyse ki ev 10 dk'da süpürülüyor, mutfakta her şeyden 6 adet bulunduğu için bulaşık makinesi günde iki kere falan çalışıyor, bulaşık eldiveni adeta günlük ev kıyafetimin bir parçası oldu 😳)</div>
<b style="background-color: yellow;"><br /></b>
<br />
<div>
<b style="background-color: yellow;">Gelelim başaramadıklarıma...</b></div>
<div>
<br /></div>
<div>
❌ Okul candır demiştim değil mi a dostlar?! Okula gitmeyen 5 yaşındaki bir çocuk 10 kaplan gücünde, 100 Recep İvedik sinir bozuculuğundadır. Dolayısıyla çocuğu günde 1,5 saat tv karşısına oturtup Almanca çizgi film izlettiğim doğrudur 😳 akıl sağlığımızı korumak ve akşama yemek yiyebilmek adına bu şarttır, başka türlüsü olabilememektedir! Bu da kendime çimdik attığım bir madde olarak burada dursun :(<br />
<br /></div>
<div>
❌ Münih'in dünya güzeli bir şehir olmakla beraber kadı kızında bile göze batacak iki kusuru bulunmakta:<br />
1- kiralık ev bulunmuyor 2- anaokulu bulunmuyor! Daha doğrusu her ikisinde de idealist başladığın yolculuğun "allam olsun da nolursa olsun" yakarışıyla, mevcuda şükretmekle sonuçlanıyor! Biz uykularımızı kaçıran bir son dakika zamanlamasıyla evimize girebildik, onu da uzaktan, görmeden tutmak zorunda kaldık, şükür ki ev sahibimiz, evimiz gayet düzgün çıktı... yine de insan 6 ay yaşayacağı yeri önden bi görmek, seçebilmek istiyor...<br />
<br />
Anaokulu ise ayrı bir dert... Bir online sistem var, kayıt oluyorsun, istediğin anaokullarının bekleme listesine giriyorsun... bekleme listesinde aylarca bekleyebilirsin... artık kısmet... Ocak 2017'de 2018 kayıtlarını kapatmışlar, o derece... özel okullar da var, daha maliyetli, onlarda bile yer yok! Yarın birine görüşmeye gideceğiz, Nisan'da başlayabilir mi dedik, en iyi ihtimalle Haziran-Temmuz ya da Eylül dedi 😳 işte yine "allam olsun da..." noktasına geldik... umuyorum okul da ev gibi geç olur ama iyi olur. Özellikle dil öğrenecek ve bir sonraki sene ilkokula başlama hazırlığı yapacak yavruyu düşündükçe hafiften daralıyorum 😶<br />
<br /></div>
<div>
❌ İnsan ne kadar hava durumuna baksa da, blogları okuyup Münih'in soğuk olduğunu kafaya yazsa da gelip yaşamaya başlamadan anlayamıyor! Hava konusunda çuvalladım çok fena! Yani soğuk olur da bu kadar mı soğuk olur arkadaş! Hayatımda el kremi kullanmamış insanım, hindistan cevizi yağları ile ovuyorum ellerimi (tabi ki organik 😂) Zaten üstüme başıma 2 parça eşya getirmişim, üst üste giyinmekten helak oldum! Çocuğa ise 3 yazlık terlik, 2 yazlık spor ayakkabı, 1 kalın spor ayakkabı getirerek bir skandala imza atmışım! Bugün kar yağdı, çocuk spor ayakkabıyla dolaştı, başka sözüm yok hakim bey 😶<br />
<br /></div>
<div>
❌ Yiyorum! Ama ne yemek! Güya buraya taşınınca mutfağı glütensiz, şekersiz, alkali, ketojenik bilmem ne hale getirecektim! Backhaus'lardan çıkamıyoruz ki gluteni keselim! Yine de ıspanak pişirirken pirinç yerine kinoa koyduğumu da belirteyim şuracıkta! </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Daha yolun çok başındayız... bisiklet alınacak, ehliyet alınacak, dil okuluna gidilecek, yoga salonu bulunacak, çocuğa okul, bize kalıcı ev bulunacak... </div>
<div>
<br /></div>
<div>
İş çok... ama zaman da çok... hayat İstanbul'a kıyasla yavaş akıyor 💚 insanlarda sabır daha fazla, stres daha az... </div>
<div>
<br /></div>
<div>
Pazar günü babamızı burada bırakıp İstanbul'a gidiyoruz. Ay sonuna kadar kalıp, evi kapatıp, Arca'ya bir erken doğum günü yapıp, temelli gidişe hazırlanacağız... sonra yepyeni görevler, başarılar, başarısızlıklar... her biri ayrı heyecan ⭐️</div>
ipexhttp://www.blogger.com/profile/18446614058481094112noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-1271996851294723106.post-13087840504165054682017-02-18T21:34:00.000+01:002017-03-08T14:31:57.869+01:00B Planı<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Çalışmak mı çalışmamak mı sorusunu cevaplayalı neredeyse 2 yıl oluyor... 2 yıl önce bu günlerde (şubat), iki göz iki çeşme, "bir yerde bir yanlışlık var, benim istediğim bu değil..." diyerek başı kesik ördek gibi işe gidip geliyordum. Ay sonunda da istifamı vermiştim zaten 😁 Ama işten ayrılışım 31 Mayıs 😬</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Geçen postta mutlu sona nasıl ulaştığımı anlatmıştım kendime ibret-i alem olsun diye :) bu post ise post-kariyeri anlatacak. Yani evdeyim ama mutlu muyum bakalım?? B planım var mı? Hatta C? D? her gün kahve, her gün dedikodu ile hayat geçer mi? hehehe, ilahi ben... :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><i>Önce Dinlene(meye)lim</i></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj0HSdZxBM_sfl2EVws8OWCj297dz1-Coqx2eoToSNxvLUL8Afi33_eFZ963JNYKpVB5vhyUu53le_fQTCW8T_mLI7O3Ftf3P-sUqTRSZkZFh97jp167YFDkP5RdFFJKOyIxKXkVcwr_7hg/s1600/IMG_0953.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em; text-align: justify;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj0HSdZxBM_sfl2EVws8OWCj297dz1-Coqx2eoToSNxvLUL8Afi33_eFZ963JNYKpVB5vhyUu53le_fQTCW8T_mLI7O3Ftf3P-sUqTRSZkZFh97jp167YFDkP5RdFFJKOyIxKXkVcwr_7hg/s320/IMG_0953.JPG" width="240" /></a><br />
<div style="text-align: justify;">
İşi bıraktığım gibi tatile çıktık, 1 Haziran! Nasıl mutluyum nasıl hayallerimi yaşıyorum Allahımmm... işe dönmek zorunda değilim, mail takip etmek zorunda değilim... Çocuğum 3 yaşında ve ben yanındayım, her anına tanık olacağım; benim gözetimimde, benim eşliğimle büyüyecek, daha ne isterim... Tabi düşünüyor muyum bakalım çocuğun bakıcısı daha ben işi bırakmadan gitmiş, okul bitmiş yaz tatili başlamış, anne işe gitmiyor evde, ama ev işi yapıyor, eskisi gibi 7-24 oyun oynayamıyor... Kısaca çocuğun denge bozulmuş! 2 yaş krizlerini hiç yaşamadığımız (ya da ben evde olmadığım için şahit olmadığım) gül gibi yavrumuz, oldu mu bir yaratık?!? Evde elini arka cebime sokuyor, benimle birlikte geziyor! 2 dakika nefes aldırmıyor çünkü çocuk alışık değil annesinin evde olmasına; evde olup yemek yapmasına, ev toplamasına... "Neden?!" diyor belli ki ama bunu kafasının içinde dediği için ben duymuyorum ve daha o zamanlar çocuğumu pek tanımadığım için <b>du-ya-mı-yo-rum</b> aslında!</div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Özetle fevkaladenin fevkinde bir yaz tatili geçirdik! Ben bir kaç kez kafamı duvarlara vurup "Ne yaptım ben, neden bıraktım işi, pazartesi olaydı da işe gidip dinleneydim" minvalinde günler geçirdim. Neredeyse annemin dediği olacak, 3 ayın sonunda iş yerimin kapısına gidip beni çaycı olarak işe almaları için yalvaracaktım. Bir kaç kez CV güncellediğim de oldu yani 😕</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><i>Okul Candır!</i></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhU-CBckSwnI8_jbuRsyXRg70__fctTSy1sTxb7sviCqAJWFVrh46DRAfdHJXUxRbTV4DwLM09dHI8tgTJBiEOYIiF1LiVawYMAjf8LBgcIbSEH5wmj-gg__A8RynGHJD0oIIpOkmgLDEUi/s1600/IMG_2356.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em; text-align: justify;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhU-CBckSwnI8_jbuRsyXRg70__fctTSy1sTxb7sviCqAJWFVrh46DRAfdHJXUxRbTV4DwLM09dHI8tgTJBiEOYIiF1LiVawYMAjf8LBgcIbSEH5wmj-gg__A8RynGHJD0oIIpOkmgLDEUi/s320/IMG_2356.JPG" width="240" /></a><br />
<div style="text-align: justify;">
6 ayın sonunda oğlanı alelacele kreşe yazdırıp derin bir oh çektim! Çünkü neden? Çünkü ben o güne kadar anne değildim, oyun ablasıydım ben (oğlumun gözünde elbette!) "Anne dediğin akşamları oyun oynar, kitap okur, bana yumulur, beni yıkar, beni uyutur, gece zibilyon kere uyandığımda koşarak gelir beni geri uyutur... Anne dediğin neden yemek yapsın? onu bakıcı yapar???" Çocuk haklı çünkü gördüğü buydu... E benim de deneyimlediğim buydu! Ben kendime zaman ayırabilecek hale geldiğim an anladım, işlerin hala düzelmediğini...</div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
O ana kadar "işi bırakmadan önceki ben"den farklı değildim. Bu sefer evde psikopatça bir düzen kurmaya, her şeyi mükemmel yapmaya uğraşıyordum. Haftada iki gün temizliğe kadın geliyordu ve ev buna rağmen dağınıktı, mutfakta iki kap yemek yapmam yarım günümü alıyordu ve ben yine mutlu değildim... Arca da hiç bir şeyden mutlu olmuyordu ki ama! Halbuki onunla birlikte olabilmek için gül gibi işimi bırakmıştım ben, saçımı süpürge ediyordum! di mi? aferindi bana... değilmiş...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><i>Ev Hali</i></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bir yandan da çevremden en sevdiğim sorular gelmeye devam ediyordu: "sıkılmadın mı evde? en verimli çağındasın, yazık değil mi eğitimine, kariyerine? peki ne yapmayı düşünüyorsun?"</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: right; margin-left: 1em; text-align: justify;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiDu0rFFq6oPoK1RBuLU1M1-i2aKqGQgyFD4tPo2rKdotBud-6n5q7lKro9vn1N8qDzhutR6ZfHsNARP6nr7puInqhNEQMW4qeC-mXmv0JHIiJifBlIYqDgS0rV-twrd-cFCDRjJS-aL-CU/s1600/IMG_2181.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; margin-bottom: 1em; margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiDu0rFFq6oPoK1RBuLU1M1-i2aKqGQgyFD4tPo2rKdotBud-6n5q7lKro9vn1N8qDzhutR6ZfHsNARP6nr7puInqhNEQMW4qeC-mXmv0JHIiJifBlIYqDgS0rV-twrd-cFCDRjJS-aL-CU/s320/IMG_2181.JPG" width="200" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Bir zamanlar görmeye tahammülüm<br />
olmayan bazı arkadaşlarla barışma<br />
sürecimiz!!!</td></tr>
</tbody></table>
<div style="text-align: justify;">
Bir kere ev durağan bir yer değil, iş yerinden daha dinamik maşallah! Sürekli içinden tayfunlar, tsunamiler geçiyor anlaşılmaz bir şekilde! Kazanla yaptığın yemek ertesi gün bitmiş oluyor; daha dün 500 TL'lik alışveriş yapmış oluyorsun ama buzdolabı tamtakır sana bakıyor! İnsan bazen gerçekten hayret ediyor... Yıldırıcı bir yer ev... Ama aklımda da en ufak ipucu yok bundan sonra ne yapacağıma dair. Kurumsal hayat kesinlikle dönmeyeceğim bir yer (Allah mecbur etmesin) ama başka ne yapabilirim bilmiyorum. İş kurmak, danışmanlık vermek falan da hiiç yok aklımda... Yurtdışı hayal ediyorum bol bol... Mesela Avrupa'da küçük bir kasabada postacı olayım... bisikletle dolaşayım sokakları... Ya da Bali'de turist gezdiren kayıkçı olayım! Kariyer hedeflerim aşırı yüksek yani :) Kendi işimden başka her şey kabulüm o günlerde...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><i>Evrenin Dürtmesi</i></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bir gün yıllardır hunharca çalıştığım için ihmal ettiğim spor konusuna eğilmeye karar verdim. En yakındaki spor salonuna yazıldım. Gelsin pilatesler, kardiyolar, zumbalar... Sonra bir gün, salondaki yoga dersine girdim ve hayatım değişti... Valla değişti :)))</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yoganın felsefesini, zihnime ve bedenime katkısını anlatacak değilim burada... Benim keşfettiğim bir şey değil, İstanbul'un yarısı yogi/yogini zaten... Ama yoganın varlığıma fısıldadığı bir şey var ki bahsetmeden geçemem: İSTERSEM DEĞİŞİRİM...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yogada ilerledikçe hayatım boyunca varlığından haberim olmayan kaslarım oldu, bedenim her ricama cevap verdi, zihnim de ona uydu... Çok güzel insanlar tanımama vesile oldu yoga... Bakış açımı değiştirdi. "Daha iyisini yapabilirim" cümlesinin yerini "bu yaptıklarım da çok güzel ve iyi ama istersem başka şeyler de yapabilirim" cümlesi aldı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Tabi bu alfa seviyesine sadece yoga ile gelmedim. Instagram sayesinde keşfettiğim insanlar, yaklaşımlar, akımlar olmasa mümkün değildi bugünkü noktaya bu kadar hızlı gelmem...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<a href="https://www.instagram.com/pinarmermer/" target="_blank">Pınar Mermer</a> var mesela... İşi bırakma sürecimdeki salya sümük hallerimden, Arca'da memnun olmadığım şeyleri kendimde keşfetme sürecime uzanan, ruhumun her yerine dokunmuş bir kadın, bir anne... Anlayamazsınız... :) ama takip edebilirsiniz... hatta edin bence 😉</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<a href="https://www.instagram.com/tuten/" target="_blank">Tüten</a>'le farkındalık çalışmalarım var mesela... kendime binlerce soru sormama, o soruları kendimi de şaşırtacak kadar derinlerden çıkartıp bulmama vesile olan... Kendime şefkat göstermeyi deneyimlememi sağlayan... Onun aracılığıyla tanıdığım, kendi yolculuklarını yapan kadınlar var... Varlıkları ile dünyayı ışıldatan kadınlar...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
1 seneye yakın süren kendini tanıma, iyileştirme, yeniden yaratma sürecinde evdeki dengeler de değişti elbette. Arca'yı tanıyorum artık, istediğim zaman çok iyi idare ediyorum... Kocam, her şeyim, hep yanımda olanım yine yanımda... Karanlıklar daha az artık hem evimde hem evliliğimde. Çünkü ben daha güneşliyim :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><i>Peki kariyer??? şimdi oraya geliyorum :)</i></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bir gün yine yogadan çıkmışız, sohbet ediyoruz canım <a href="https://www.instagram.com/nihanymn/" target="_blank">Nihan</a> hocamla... Dedi ki "sen yogayı çok seviyorsun", dedim "evet"... "Çocuklarla da çok iyisin", dedim "eh, fena değilimdir"... Dedi ki "e çocuk yogası eğitmeni olsana!!"</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6XMwWbQNC6XZ0Bmod8YjeUs2TTtbGuhM3XUDbWWJAGYYN3GGsSp_Lz_jLlt7LQduMWTVP6in0y95HAHyFAJcKn2Wt-hIX6Ltdgpx_9IVD88MOnnOKjVczhha3Te_3KBmQIsyHRDc9Dy2f/s1600/da%25C4%259F.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em; text-align: justify;"><img border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6XMwWbQNC6XZ0Bmod8YjeUs2TTtbGuhM3XUDbWWJAGYYN3GGsSp_Lz_jLlt7LQduMWTVP6in0y95HAHyFAJcKn2Wt-hIX6Ltdgpx_9IVD88MOnnOKjVczhha3Te_3KBmQIsyHRDc9Dy2f/s200/da%25C4%259F.JPG" width="133" /></a><br />
<div style="text-align: justify;">
Hiç tahayyül edemedim önce ne menem bir şeydir. Sanıyorum ki benim nefes alamadığım asanalarda durmalarını isteyeceğim ya da (yaşını başını almış) benim bile 10 dk duramadığım meditasyon seansları yapacağım 2 dakika poposu yer görmeyen çocuklara. Halbuki nasıl da oyun temelli, nasıl da çılgınca eğlenceliymiş çocuk yogası... Hocamın tavsiyesiyle dünya tatlısı <a href="https://www.instagram.com/gigimania/" target="_blank">Gökçe</a> hocamın Nefes Yoga'daki eğitimine katıldım ve harika 2 hafta sonu geçirdim. O kadar eğlendim ki oğlumun oyun oynamayı neden bırakamadığını anladım! Yogayla çocukken tanışmış olmayı ne kadar isterdim... Sırf bu yüzden, sadece kendi çocuğunla bile yapabilmek için, herkesin bu eğitimi almasını tavsiye edebilirim :)</div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ben de evde Arca'yla başladım ve öncesinde aldığım masal anlatıcılığı eğitimleriyle yoga maceramı birleştirdim, çevremdeki çocuklarla devam ettim. Artık gerçekten severek ve eğlenerek yaptığım bir hobiye sahiptim ve bu yüzden <b><a href="https://www.instagram.com/funyoga_kids/" target="_blank">Fun Yoga Kids</a></b> seçtim adını yeni hobimin :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bir yandan da eşim dünyanın dört bir yanı ile görüşmelere devam ederken ben aile bütçesine nasıl katkıda bulunabilirim diye araştırıyordum. Özellikle Arca'yla düzen kurmaya, onu yeni ülkesine alıştırmaya çalışırken evden ya da part time yapabileceğim, en iyi bildiğim iş olan Türkçe üzerine çalışabileceğim işlerin peşindeydim. Farklı ülkelerin kariyer portallerini gezerken "Turkish instructor" ilanları görmemle birlikte "Yabancılar için Türkçe Öğretmenliği" yapabilme fırsatlarını araştırmaya başladım. <a href="http://turkmer.bahcesehir.edu.tr/duyuru/yabanci-dil-olarak-turkce-ogretmeni-ydto-sertifika-programi/" target="_blank">Bahçeşehir Üniversitesi</a>'nin bu kursu online olarak, tam da benim arayışa geçtiğim hafta ilk defa açmış olması evrenin bir mesajından başka bir şey olamazdı elbette :) hemen kaydoldum ve beni çok heyecanlandıran Türkçe öğretmenliğini her boyutu ile öğrenmeye başladım. Hayatımı çok kolaylaştıran online sistemin yanı sıra sınıf ortamında yaptığımız ders gözlemleri ve kendi öğretmenlik tecrübemizi yaşadığımız öğretme pratikleri ile dolu dolu geçen haftaların ardından, son rapor teslim tarihinin tam da bizim uçağa bineceğimiz gün olması elbette tesadüf olamazdı :)</div>
<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjT8vBIwYDxzqfrb7OA4Zi-ccwZZpY1jilC29I3Dc-8bJSO6_2eDeK75G1hSM2XebXT3vPZEdRTUfigjpLAa4y-JgqR_ju-NSjb-zBiG94qDblzi_nzrigb__notZtXImBAlr587ea91u6L/s1600/IMG_1799.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjT8vBIwYDxzqfrb7OA4Zi-ccwZZpY1jilC29I3Dc-8bJSO6_2eDeK75G1hSM2XebXT3vPZEdRTUfigjpLAa4y-JgqR_ju-NSjb-zBiG94qDblzi_nzrigb__notZtXImBAlr587ea91u6L/s320/IMG_1799.JPG" width="320" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">ilk öğrencilerimle selfie - pardon özçekim yapmadan olmazdı</td></tr>
</tbody></table>
<div style="text-align: justify;">
Artık cebimde iki sertifikamla, aile bütçesine "akmasa damlar" boyutunda katkı sağlayabilecek, üstelik günlük hayatımı zorlamayacak kadar esnek olabilecek, oğlumla da pratik edebileceğim harika iki hobi sahibiydim. Her ikisinden de büyük heyecan duymam da 10 puan, 10 puan, 10 puandı... hem de bundan 6 ay önce aklımda işe dair hiç bir şey yokken olup bitivermişti her şey...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Nasıl fısıldamıştı yoga kulağıma?<b><span style="color: purple;"> İstersen değişebilirsin, yeter ki dur, bak, dinle, anla, tanı...</span></b> iyi ki dinlemişim o fısıltıyı...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
ipexhttp://www.blogger.com/profile/18446614058481094112noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1271996851294723106.post-80809425575514012662017-02-17T16:39:00.000+01:002017-02-19T21:54:04.498+01:00Her Çalışan Anne Bir Gün Bu Soruyu Soracaktır: Çalışmak mı, Çalışmamak mı?<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj3Cu3RULcIW_llIMrQHff84dc-TC7rXabXkS6fJOW_x5b-bzzoNsQJBSe4Dd9FYkT_SY8q2B2T2ww5C0g7xn6wFRMhgW1G8HdUh15JB7nkE5kJhqUREk1E1mkUPWJ6o4CplGwcVJy4_krf/s1600/1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="358" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj3Cu3RULcIW_llIMrQHff84dc-TC7rXabXkS6fJOW_x5b-bzzoNsQJBSe4Dd9FYkT_SY8q2B2T2ww5C0g7xn6wFRMhgW1G8HdUh15JB7nkE5kJhqUREk1E1mkUPWJ6o4CplGwcVJy4_krf/s640/1.jpg" width="640" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<span style="text-align: justify;">Annemle babama işi bırakıp evde
çocuğuma bakmak istediğimi ilk söylediğimde telefonun öbür ucunda derin bir
sessizlik oldu. Yıllarca eşe dosta, yaptığı stajlara kadar gururla
anlattıkları, takdir belgeleri, ödülleri dolaplara sığmayan, üniversiteyi
burslu okuyan, ülkenin önde gelen kurumsal şirketlerine torpilsiz girip canı
istediğinde istifayı basan, iyi bir maaşa, iyi bir titre sahip kızları evde
çocuk bakmak için 12 yıllık kariyerini çöpe atmaya hazırlanıyordu. Her konuda
destek olma alışkanlıklarını sürdürmek adına bir iki cümle sarf ettilerse de
“iyi düşün, çocuk kreşe gitmeye başlayınca sıkılırsın, ara verirsen tekrar iş
bulman zor olur, tek maaşa düşeceksiniz emin misin? bu iyi şartları elinin
tersiyle itmeye hazır mısın?” gibi cümleler yağmur gibi yağmaya başladı. O
telefon konuşması, ömrünün son 15 yılını ev hanımı olarak geçirmiş annemin “et
bakalım istifa, sana evde maksimum 3 ay veriyorum” gözdağı ile son buldu.
Macera ise daha yeni başlıyordu…</span><br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<b><i>İlk adım: Hesap – Kitap</i><o:p></o:p></b></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<b>Çalışan anne olmak ya da olmamak,</b> çok
değişkenli ve çok bilinmeyenli bir denklem. Herkesin denklemi de kendine…
Okuduğum onca makale/araştırma/blog/haber de bana tek bir formül olmadığını, herkesin
kendi formülünü deneye yanıla da olsa kendinin keşfetmesi gerektiğini gösterdi. </div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQNQZNqAzLrJp3QCQmr-O3HXdF6Ng1J3DyF8t5xu8o6YXztlSGRV3DHsTPS_N_Y2cUdE-nbIjmR5XCcBVfBaTIOeQqADFzKb7A_um8Lwq15Pvo2YBrQDnLVHjxCtTd2u8uX-cctgyiTft5/s1600/2.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="114" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQNQZNqAzLrJp3QCQmr-O3HXdF6Ng1J3DyF8t5xu8o6YXztlSGRV3DHsTPS_N_Y2cUdE-nbIjmR5XCcBVfBaTIOeQqADFzKb7A_um8Lwq15Pvo2YBrQDnLVHjxCtTd2u8uX-cctgyiTft5/s200/2.jpg" width="200" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Ben kendimi, ailemi, eşim ve çocuğumla ilişkimi gözlemleyerek bu sorgulamayı
yapmaya başladım ve çıkış noktamın bu olduğunu süreç boyunca hep kendime
hatırlattım. Sahip olduğum para/statü/sosyal yaşam, terazinin “kazandıklarım”
kefesinde dururken, “kaybettiklerim” kefesine her gün yeni bir yük eklendi. </div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Oğlumu
3,5 aylıkken bakıcıya bırakıp işe döndüğümde kariyerimin kesintiye uğramaması,
bana güvenen yöneticilerimin ve iş arkadaşlarımın hayal kırıklığı yaşamaması her
şeyden önemliydi. Ta ki minik oğlumun ilk dişini, ilk anne deyişini bakıcısı; ilk adımlarını babası görüp bana müjdeleyene kadar… “Kaçırdıklarım” kefesi ilk
bu anlarda dolmaya başladı ve zamanla eşimle artan tartışmalarımız,
uykusuzluktan ve yorgunluktan çocuğuma gösterdiğim tahammülsüzlükler,
hamileyken aldığım 24 kilo ile birlikte değişen fiziğim ve psikolojim her geçen
gün bu kefeyi ağırlaştırdı. <o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Maddi hesap-kitaptan hiç
bahsetmedim şu ana kadar çünkü “ben evde neler kaçırıyorum” sorusunu sormaya
başladığım 1,5 yaş civarlarında eşim terfi etmiş, bu terfiinin getirisi olan
maaş farkı neredeyse benim maaşıma denk bir gelir getirmişti hanemize! E ben
neden çalışıyordum ki o zaman? <o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<b><i><br /></i></b></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<b><i>Niyet neydi, akıbet ne oldu!</i><o:p></o:p></b></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Bu hislerle istifa etmiş mağrur
ve gururlu bir anne olarak son iş günüme geri sayım yaparken, olmayacak kadar
iyi bir yerden, olamayacak kadar iyi bir pozisyon için, iki katı maaş teklifi
almam elbette ki kaderin bir oyunu olmalıydı… “E ben neden çalışıyorum ki?”
sorusu bu teklif ile yanıt değiştirmiş, çocuğunun geleceğini düşünen herkes gibi
para biriktirme motivasyonu galip gelmişti. “E hadi son bir kez daha deneyeyim”
diyerek yelken açtığım yeni kariyerimde “kazandıklarım” kefesi alabildiğine
şişmiş; beni ev taşımaya, statü yükseltmeye, kazandığımı kredi kartlarına
yatırmaya itmişti. </div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Bol seyahatli, bol stresli, bol mesaili yeni işim evimizde karanlık
bir gölge olarak varlık göstermeye başlamıştı. Oğlum 3,5 yaşına geldiğinde;
onunla oynarken bile cep telefonundan e-posta takip eden, sabırsız,
tahammülsüz, mutsuz, öfkeli bir anne vardı karşısında. Evet vurmuyordum,
dövmüyordum ama bağırıyordum oğluma… İş yerinde ise kendi performansından asla
mutlu olmayan, sürekli bir şeyleri unutan, detaylarda boğulan, öfkeden sürekli
atıştıran, sabırsız bir çalışandım. Ben kendimi biliyordum ve <b>bu ben değildim</b>.
Aklının yarısını evde bırakıp işe gelen, evdeyken ise iş takip eden biri haline
gelmiştim ve mutsuzluktan boğuluyordum…<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<b><i>Karar anı…</i><o:p></o:p></b></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<!--[if gte vml 1]><v:shape id="Resim_x0020_3"
o:spid="_x0000_s1026" type="#_x0000_t75" alt="working mom ile ilgili görsel sonucu"
style='position:absolute;left:0;text-align:left;margin-left:181.05pt;
margin-top:.7pt;width:232.25pt;height:206.45pt;z-index:-251657216;
visibility:visible;mso-wrap-style:square;mso-width-percent:0;
mso-height-percent:0;mso-wrap-distance-left:9pt;mso-wrap-distance-top:0;
mso-wrap-distance-right:9pt;mso-wrap-distance-bottom:0;
mso-position-horizontal:right;mso-position-horizontal-relative:margin;
mso-position-vertical:absolute;mso-position-vertical-relative:text;
mso-width-percent:0;mso-height-percent:0;mso-width-relative:margin;
mso-height-relative:margin'>
<v:imagedata src="file:///C:\Users\TOSHIBA\AppData\Local\Temp\msohtmlclip1\01\clip_image002.jpg"
o:title="working mom ile ilgili görsel sonucu" croptop="2765f" cropbottom="2733f"
cropleft="10108f" cropright="10532f"/>
<w:wrap type="tight" anchorx="margin"/>
</v:shape><![endif]--><!--[if !vml]--><!--[endif]-->Bir
gün bir kırılma olması kaçınılmazdı. Beni karanlığımdan yine oğlum çıkardı… Gözümün
içine baka baka klozete sokmak üzereyken elinden aldığım tabureyi artık nasıl
kaldırdıysam havaya, oğlum kendini korumak istercesine ellerini kaldırdı bir
gün… Benden korkmuştu! Sanki her gün dövüyormuşum gibi kendini savunuyordu! <o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
3 gün içim çıkana kadar ağladım.
Anneliğime lanetler yağdırdım. Kendimi en ağır, en incitici sözlerle döve döve
öldürdüm. (oğlumun o anki yüz ifadesini her hatırladığımda gözlerim dolar) Sakinleşmeye başladığımda bir şeylerin yanlış olduğuna ve artık
yardım alma zamanı geldiğine karar verdim. <o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: right;">
</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj1nHAbsw0NQTtbaOgV51l-iddNhZsdw9T8aWOGtsL9oagTrL4mChJAijKQO0kBEQ3LlcbTMk12ZYtY4RxUNqYRo4LigXzTOeLxKWF1-0yUPftDePbG6T7kT_WlC4tfyxW010a3yLVcmJPF/s1600/3.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em; text-align: justify;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj1nHAbsw0NQTtbaOgV51l-iddNhZsdw9T8aWOGtsL9oagTrL4mChJAijKQO0kBEQ3LlcbTMk12ZYtY4RxUNqYRo4LigXzTOeLxKWF1-0yUPftDePbG6T7kT_WlC4tfyxW010a3yLVcmJPF/s320/3.jpg" width="320" /></a>Önce eşimle oturup gelir-gider
tablosu yaptık. Benim çalışmadığım, bakıcımızın olmadığı, oğlumuzun istediğimiz
gibi (alternatif eğitim veren) bir okula gittiği çeşitli senaryoları ayrı ayrı
çalıştık. Eşim ilk andan itibaren işi bırakma kararımı destekledi çünkü
evliliğimiz de benim içinde bulunduğum karanlıktan nasibini almış, yara bere
içinde kalmıştı. Evet, zorlanacaktık maddi olarak ama benim denklemimde
“kazandıklarım” kefesi hiçbir zaman “kaybettiklerim” kefesinden ağır olmayı
başaramamıştı. Hayatının ilk 30 yılında hep “en başarılı” olmaya alışmış bir
kadın için, annelikten sınıfta kalmak belki de tüm kariyer düşüşlerinden daha
can acıtıcıydı. <o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Ben yapamadım… Hem çocuk hem
kariyer yapmayı beceremedim. İki ayrı kulvarda mücadele edip başarısız
olacağıma, tek kulvara konsantre olmayı tercih ettim. Yapabilenlere, yapmak
mecburiyetinde olanlara ise büyük saygı ve hayranlık duyuyorum. Ancak işe
gitmek zorunda olmadığım ilk pazartesi günü, topuklu ayakkabılarımı bir üst
rafa kaldırıp, kotumun altına spor ayakkabılarımı giydiğim an yaşadığım “Oh
be!” hissini tarif dahi edemiyorum…<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<b>Çalışan anne olmak/olmamak</b> kararını verirken objektif bir şekilde
şartlarını ortaya koyabilmek, hayalperest davranmamak ve en önemlisi kendini
tanımak, denklemin olmazsa olmazları… Benim şartlarım müsaade etti, neyle
karşılaşacağımı öngörmeye ve buna hazırlanmaya çalıştım ve aldığım kararın
kendi adıma en doğrusu olduğunu defalarca deneyimleyerek gördüm. <b>Her anneye/anne adayına bu
kararı verebilme özgürlüğü dilerim…</b><o:p></o:p><br />
<b><br /></b>
<b><span style="color: purple;"><a href="http://balikhafiza.blogspot.com.tr/2017_02_01_archive.html" target="_blank">devamı sonraki postta :)</a></span></b></div>
ipexhttp://www.blogger.com/profile/18446614058481094112noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1271996851294723106.post-43389206751301983612017-01-17T14:09:00.001+01:002017-01-17T18:25:45.078+01:00Yine bize yollar...Yıl 2008... Yeni evliyiz, gezmeye bayılıyoruz, heyecanlıyız dünyayı el ele gezeceğimiz için. Ben Türkiye'nin en büyük bankalarından birinde genel müdürlükte çalışıyorum, eşim büyük bir denetim firmasında çalışıyor... Düzenimi kurmuşum, evimi gönlüme göre döşemişim, evim işim arası 20 dakika (ve bu istanbul için büyük lüks), spor salonuna üye olmuşum, her şey nasıl da güzel, nasıl da yolunda, nasıl da tam hayal ettiğim gibi... yine de içimde hep bir gitme isteği, kafamda sürekli "başka yerlerde hayat nasıl acaba?" sorusu, hep bir huzursuzlanma, dürtülme hali...<br />
<br />
Artık evreni ne kadar bunalttıysam bu gitme isteğiyle, eşimin şirketinin global dönüşüm programından Belçika çıktı bize! Bir sene Brüksel'de yaşayacağız, oley... Eşyaların üstüne çarşafları serdik, kapattık çıktık evi. 2009 yılı boyunca Orta Avrupa'yı köy-kasaba gezdik, binlerce km yaptık, farklı kültürlerde bir sürü güzel insan tanıdık. Eşim çalıştı, ben Fransızca kursuna gittim, Türkiye'den bolca misafir ağırladık, tur rehberi gibi onları gezdirdik. Hayatımın ve 20'li yaşlarımın en güzel yılı olarak kişisel tarihimize not edildi. Ancak ben öyle balık hafızalı, öyle unutkan bir insanımdır ki, o musmutlu anıların hiçbirinin izi kalmazdı, blog tutmuş olmasaydım... Belçika'daki 14 ayımızı yazdığım blogum <a href="http://balikhafizabelcikada.blogspot.com.tr/search?updated-min=2009-01-01T00:00:00-08:00&updated-max=2010-01-01T00:00:00-08:00&max-results=45" target="_blank">Balık Hafıza Belçika'da</a> hala bir kaynak kitapçık gibi bizim için. Dönüp dönüp okuyorum ve "iyi ki" diyorum her seferinde... iyi ki yazmışım...<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_3apzE4FRr4vQTHGOsxiFhL-WPaeByLOz7v_rtciaJH9oeP9crUOdDlzW25y1Mn7YUgiC6J2MBeXgnPCJ8t5cBUZB3MLq-QFsx0OExlrOQhlaIEzaFCF6uYc4qYkZSCQ-DaF-3QNZVec-/s1600/bh.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_3apzE4FRr4vQTHGOsxiFhL-WPaeByLOz7v_rtciaJH9oeP9crUOdDlzW25y1Mn7YUgiC6J2MBeXgnPCJ8t5cBUZB3MLq-QFsx0OExlrOQhlaIEzaFCF6uYc4qYkZSCQ-DaF-3QNZVec-/s400/bh.jpg" width="400" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">hey gidinin blogspotu :)</td></tr>
</tbody></table>
<br />
2009 sonunda Türkiye'ye döndüğümüzde blog işini çok sevmiş, devam etmeyi hayal etmiştim. Bir süre yazdım da aslında ama hem hunharca vaktimi çalan, yaşam enerjimi emen kurumsal dünyaya geri dönmüştüm hem de Belçika'daki gibi her şey yeni, her şey hayret uyandırıcı değildi memleketimde... Herkesin bildiği şeyler, gittiği yerlerdi... yavaş yavaş yazıya karşı motivasyonum düşerken, bir de misafir beklediğimiz haberini aldık 2011 yılında. Kendim blog yazarken, seyahat bloglarını takip ettiğim kadar anne bloglarını da keşfetmiş ve takip eder olmuştum. O kapının, insanı başka bir yere götürdüğünü hissetmiştim ve "benim bloğum anne bloğu olmayacak" demiştim. Sözümü tuttum ve bıraktım yazmayı... ara ara yazma ihtiyacıyla dolup taştığımda facebook ya da instagramdan döküldüm, nadiren girip baktım bloğuma derin bir iç çekişle...<br />
<br />
Bir süredir kendimle uğraşıyorum. Kendimi tanıma, iyileştirme sürecinde büyük yol kat ettim. Kurban kostümümü çıkardım ve yeniden hayatın enerji damarlarına tutundum. O bildik gitme hissi tüm varlığımı sardı, beni ve (artık 3 kişiden oluşan) çekirdek ailemi avcunun içine aldı. Yine evreni çok darlamış olmalıyım ki bize yeniden yollar göründü...<br />
<br />
Bu sefer evimizi kapatıyoruz, bizimle birlikte acı-tatlı pek çok anıyı biriktirmiş eşyalarımızın iyi durumda olanlarını satıyoruz, bazılarını ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz... Ve küçük oğlumuzla birlikte yeni anılar biriktirmek için Mart sonu ülkemizden ayrılıyoruz.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEigzjN1QMpqVcNkmIYSbgDEiZITpZFHbXKDc-5LaU7Yngn9pDNN2bfJyZEJpnGoCNs0iFkDPBkyqLsyHToVFMUp6K9aThwgSorJKgQJCW7xuqX9E7xNEITXqGbIiBk06LZrlHn91e19rpiN/s1600/Tasinma.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="158" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEigzjN1QMpqVcNkmIYSbgDEiZITpZFHbXKDc-5LaU7Yngn9pDNN2bfJyZEJpnGoCNs0iFkDPBkyqLsyHToVFMUp6K9aThwgSorJKgQJCW7xuqX9E7xNEITXqGbIiBk06LZrlHn91e19rpiN/s320/Tasinma.png" width="320" /></a></div>
<br />
Gideceğimiz belli olduğu gün blogum düştü aklıma... Evet yeniden yazmalıydım... Gerek anne olarak anne bloglarından, gerek turist olarak seyahat bloglarından o kadar çok faydalanmıştım ki bugüne kadar, ben de kayıt altına almalıydım gördüklerimi, yaptıklarımı, deneyimlediklerimi...<br />
<br />
ve elbete silinmeyecek izler bırakmalıydım balık hafızama... tam da bu yüzden yeniden kucaklıyorum blogumu bunca yılın ardından!<br />
<br />
<br />ipexhttp://www.blogger.com/profile/18446614058481094112noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1271996851294723106.post-77829470149386675552017-01-01T15:30:00.000+01:002017-01-01T15:30:03.029+01:00Geleceğe Dönüş :)<b><span style="font-family: "verdana" , sans-serif; font-size: x-small;"><i>31 Aralık 2016</i></span></b><br />
<br />
Hamilelikle birlikte vedalaştığım bloguma yazmayı özlemişim...<br />
2017 yeni yazılar, yeni başlangıçlar, yeni geziler yılı olsun mu o zaman? Hadi olsun :)<br />
<br />
İki kişilik minnoş ailemizle Brüksel'de yaşadıklarımızı, gezdiklerimizi, gördüklerimizi, deneyimlediklerimizi yazdığım blogum <a href="http://balikhafizabelcikada.blogspot.com/">balikhafizabelcikada.blogspot.com</a> zaman zaman el feneri gibi aydınlatıyor hafızamı, ne mutlu... e madem artık 3 kişiyiz, madem oğlum büyüdü ve eşlik eder oldu bize, madem yeniden yollar göründü minnoş ailemize, o zaman bu balık hafızalı ipex kişisi yeniden yazmaya başlamasın da ne yapsın?<br />
<br />
Öyleyse 2017 güzel haberler getirsin, sağlık, mutluluk, huzur getirsin... kilometrelerce yol, güzel sofralarda paylaşılan unutulmaz lezzetler, eski dostlarla yeni anılar, yeni dostlarla iz bırakacak deneyimler getirsin...<br />
<br />
<i><b style="background-color: white;"><span style="color: purple; font-size: large;">hoşgeldin 2017...</span></b></i><br />
<i><b style="background-color: white;"><span style="color: purple; font-size: large;">hoşgeldim canım blogum...</span></b></i><br />
<i><b style="background-color: white;"><span style="color: purple; font-size: large;"><br /></span></b></i>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhuoNcmO3jehhHIyTia8vEav_HEYZ3-8rzq7dddbAR78NtqRcY0esYZgWP9VnlF-7e1HIwVIWJLFySQykVN7F_llRHTzt8Ry1IJwFXKN2KjEd7pjc_IBZm89vfBpXr4181MSnw0CsxHcJ8j/s1600/IMG_0731.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhuoNcmO3jehhHIyTia8vEav_HEYZ3-8rzq7dddbAR78NtqRcY0esYZgWP9VnlF-7e1HIwVIWJLFySQykVN7F_llRHTzt8Ry1IJwFXKN2KjEd7pjc_IBZm89vfBpXr4181MSnw0CsxHcJ8j/s320/IMG_0731.JPG" width="320" /></a></div>
<i><b style="background-color: white;"><span style="color: purple; font-size: large;"><br /></span></b></i>ipexhttp://www.blogger.com/profile/18446614058481094112noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1271996851294723106.post-50670956481748518312012-03-03T11:59:00.000+01:002012-03-03T11:59:45.608+01:00Son 10!<div style="text-align: justify;"></div><div style="text-align: justify;">Öyle uzun aralıklarla giriyorum ki bloguma... geçenlerde bir şey araştırırken bir bloga tıklamıştım, kendi blogum aklıma geldi, o derece! sonra dedim ki bi bakayım sevdiğim bloggerlarda neler olup bitiyor bu aralar... Anamm!! bazıları hamile, bazıları doğurmuş bile, bazıları çok sevdikleri birilerini kaybetmiş, bazıları kendileri hastalıklarla boğuşuyor... iyi haberler, kötü haberler... ama hep birbirine kenetli, destek olan blogger'lar... ne güzel diye düşündüm... saf kalmayı başarabilen bir mecra var memleketimde... iyi niyetli insanlar da hala yaşıyor, soyları tükenmedi henüz... </div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">Bu kadar uzun zamandır ses vermiyor oluşumun kendimce bir takım sebepleri var elbette... Yoğun iş temposu her zaman en sevdiğim bahanem olmuştur. Yanı sıra kendime çıkardığım işler de her zaman blogun önüne geçti... tadilatlar, hastalıklar, işler güçler derken zaman su gibi akıp geçti... ben 30 yaşımı bitirdim... Belçika'dan döneli 2 seneden fazla oldu... o sırada bir çok seyahat geldi geçti, hiç birini paylaşamadım burada... hep erteledim... oysaki balık hafızamla meşhurum ben ve şimdiden bir çok yerin izi silinmeye, seyahatler, şehirler birbirine karışmaya başladı...</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">Şimdi ise çok daha geçerli bir bahanem var... hayatımı temelli değiştiren bir yola girdim. Bir blog yazısı gibi sürekli ertelediğim, "şunu da yapayım, ondan sonra" dediğim bir yolda neredeyse tünelin ucundaki ışığı görecek hale geldim... şu 30 senede kendimi artık tanıdığımı düşünmeye yeni yeni başlamışken aslında nasıl da acemi olduğumu, nasıl da herşeyden bihaber olduğumu bana gösterecek yepyeni bir hayat başladı 30 hafta önce... Son 10 haftaya yani bir nevi geri sayıma başladığım şu günlerde ise dalga dalga değişen ruh halim, şekil değiştiren vücudum ve geleceğe dair endişelerimle kendi çapımda bir anne adayı olduğumu hissetmeye başladım... </div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjEMWsGrg9SHqFni72E64GkL0lPurqnbwG_-k80q1vbZzW5gfO364074aWZ4WXmTOxKtRb4oJUfVKvLB-ypfQZDt9AilFlB0wv5szWPA2m1I5IjPYKb_sVYnucri7xznLX8iqfzZuNjjuE/s1600/foto%C4%9Fraf.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjEMWsGrg9SHqFni72E64GkL0lPurqnbwG_-k80q1vbZzW5gfO364074aWZ4WXmTOxKtRb4oJUfVKvLB-ypfQZDt9AilFlB0wv5szWPA2m1I5IjPYKb_sVYnucri7xznLX8iqfzZuNjjuE/s320/foto%C4%9Fraf.JPG" width="320" /></a></div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">"Bu blog hiç bir zaman hamile/anne blogu olmayacak, yazmayacağım" diye söz vermiştim kendime zamanında. konseptime sadık kalacaktım... o nedenle de hiç yazmadım, dile getirmedim. ama seyahatlerim askıya alındığı, ilgi alanlarım değiştiği için de yazmaya elim varmadı.</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">Hamile/anne bloglarından faydalanmıyor muyum? deli gibi hem de... başka insanlar nasıl hissediyor, neler yaşıyor, daha iyi, daha kötü neler tecrübe ediyor sürekli okuyorum. belki çok farklı, çok özel bir hamilelik geçirmediğim için, belki de bu konuda yeteri sayıda yazar olduğu için içimden gelmedi blogda bu konuları anlatmak... bebeğime özel bir defterim var, her kontrolden sonra, onu her gördükten sonra el yazımla hissettiklerimi, gelişmeleri yazıyorum o kadar... O aramıza katılıp gezmeye başladığımızda belki değişen hayatımı ve seyahat şeklimizi anlatacak yazılar yazarım... o güne kadar oğluşumu hissettiğim her dakikanın tadını çıkarmak, bir daha içimde hissedemeyeceğim, tekmeleri, yumrukları, gerinmeleri, hıçkırıkları hissetmek üzere blogumun fişini çekiyorum. Yazı isteği çok depreşirse yeniden tıkırdarım tabi :) belki doğum iznine çıktığımda... </div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">şimdi müsadenizle karnımı şekilden şekle sokan, küçük ayağıyla göbeğimin üstünde duran kolumu okşayan oğluşumla aşk yaşamaya gidiyorum :) </div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">Okuyan tüm dostlara sevgiler...</div>Unknownnoreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-1271996851294723106.post-81026876820511404592011-06-22T17:36:00.000+02:002011-06-22T17:36:50.772+02:00Utanç!Bu yazının sebebi tamamen şu sağ yanda gördüğünüz misafirlerime karşı duyduğum utançtır sayın okuyucu! Biz Amerika'dayken konseptli yazı dizimi tamamlayamamakla kalmamışım bi de üstünden bir seneye yakın zaman geçmiş...<br />
<br />
Bu süre zarfında 2 ayrı şirkette çalışan, gece gündüz oku-oku-yaz icrası yapan, hayatı sabahın körü-iş-ev-akşamın körü döngüsünün kısırlığı içinde kaybolan ve zaten olduğundan şüphe ettiğim hafızası hepten yokolan balık hafıza kişisi bugün bir aydınlanma yaşayarak blog dünyasına geri dönmüş bulunuyor!<br />
<br />
Sevgili okuyucu, ben iletişim alanında çalışıyorum. İşim yalan dolan, kıytırık, uyduruk, alakalı alakasız demeden şirketimde olan biteni haber yapmak, ilgili ilgisiz kimselere okutmak, çalışanların şirkete aşık olmasını, çalışmayanlarınsa "ülen ben de burada çalışmalıyım" şeklinde hırs yapmasını sağlamak. E haliyle bu işi yapabilmek için ha babam yazıyorum çiziyorum. Bi yazıyı yazarken 100 kaynağı tarıyorum, okuyorum. E bi süre sonra tiksintiler, fenalıklar, darallar geliyor bana! <br />
<br />
Son bir senede kaç kitap okudun diye bi sorsana bana mesela? Utanırım, söyleyemem! Herhalde 2 ya da 3 falan!! Bitiremeyip benimle dünyayı turlayan kitaplarım var. Utancımdan bitirdiğim kitaplarım var. <br />
<br />
Eskiden ayda 20-25 kitap okurdum! Annemle babam dürtmese sabaha kadar okur, okulu kırar gene okurdum. Şimdi gece yatmadan 1 sayfa okuyabilmek mümkün değil, kitaba salyalarım akarak uyuyorum. Beni bu iş hayatı mahvetti...<br />
<br />
İşimi seviyorum, mutluyum aslında. Çok çalışmaktan şikayetim de yok. Sadece yorgunluk ve uykusuzluk beni azıcık hırpalıyor. Eski performansı göstermiyor benim motor! e bu eskidi, değiştirelim de diyemiyorsun. Yaşlanmak kötü bişi!!<br />
<br />
Ben eskiden gezi yazıları yazıyordum ya öbür <a href="http://balikhafizabelcikada.blogspot.com/">blogda</a>, sonra da TR'ye dönünce devam ettim ya güya... Heh işte ben son gezinin üstüne 35 gezi daha yaptım sanırım. Yani anlatmak istiyorum çünkü unutuyorum, ilerde bi kayıt kalsın istiyorum ama çok da üşeniyorum. E bu blogu da özlüyorum, seviyorum, bırakmak da istemiyorum. Ne yapacağımı bilemiyorum yani... Böyle içimi mi döksem durup durup?? Ama çok sıkıcı olmaz mıyım böyle de? Her gün yazacaklarım bundan farklı değil ki!! Hadi kendim için yazıyorum diyorum da kendimden de sıkılıyorum bir süre sonra. Ben en iyisi gezi / deneyim yazılarıma devam edeyim! Bu da arada böyle bi dertleşme postu olsun. <br />
<br />
Anaam, özlemişim bu mecrayı beaa :))Unknownnoreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-1271996851294723106.post-43024737468189600262010-12-12T16:40:00.000+01:002010-12-12T16:40:40.322+01:00NY-ORL-MIA / Program<div style="text-align: justify;"></div><div style="text-align: justify;">Eveet, nerde kalmıştık??!!</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">Efendim, biz geçtiğimiz seneyi Avrupa'nın Orta-Kuzey bölgesini arabayla gezme şansına sahip olduğumuz için memlekete döndüğümüzden beri kıta değiştirme hayali kurup duruyorduk. Öyle Amerika hayranlığımız falan hiç olmadı ama insan ölmeden bi New York'u görmeli diye düşünürdük. E gitmişken de doğu yakasını bitirir öyle geliriz diyorduk. Tabi kıtanın kocamanlığını insan gidince daha iyi algılıyor. Öyle doğu kıyısını bitirdim deme lüksü pek olmuyor insanın! Biz ancak tozunu aldık ama tekrar gitmeye değer yerler olduğunu düşünüyoruz.</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">Ben bizim 15 günlük programı yaparken internetten blogları ve tripadvisor tarzı deneyime dayalı siteleri hatim ettim diyebilirim. Bizim program da belki yol gösterici olabilir diye kısacık yazayım. Hem de kendim de unutmamış olayım ileride...</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: justify;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgknPX4X22Hr2ldiC7XsMaNK5wGutI_XfOcxIoJDqsz35dkVG7qRnGk-VZZG_iBuXvUiu4yxHcZBzR7iKTmSNei_O8rV1l345434EpdC_oysFLT65bCMf5XdNSkjwFA-0wWCnkP20ay3Fg/s1600/DSC02081.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; cssfloat: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" n4="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgknPX4X22Hr2ldiC7XsMaNK5wGutI_XfOcxIoJDqsz35dkVG7qRnGk-VZZG_iBuXvUiu4yxHcZBzR7iKTmSNei_O8rV1l345434EpdC_oysFLT65bCMf5XdNSkjwFA-0wWCnkP20ay3Fg/s320/DSC02081.JPG" width="240" /></a></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">Bizim programı 28 Ağustos-10 Eylül olarak planlamıştık. Amaç New York'a gidip, Orlando'ya uçup oradan arabayla Miami'ye geçmek ve Miami'den geri dönmekti. Hem internetten okuduklarımız hem de çevremizdeki tecrübe edenlerden dinlediğimiz kadarıyla en mantıklısının NY'ta 5 gece, Orlando'da 5 gece, Miami'de 3 gece geçirmek olacağını düşündük. Uçak rezervasyonunu haziran başında yaptırdık. Opsiyonu uzatabildiğimiz kadar uzattık ve Alitalia ile Roma üzerinden aldık biletimizi. O dönemde en çok faydalandığımız site, orbitz.com oldu. Özellikle NY-ORL arası uçuşumuz çok uygun fiyata geldi bu sayede. </div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">Konaklama için de çok uzun süre araştırma yaptık. NY çok pahalı bir şehir olduğu ve biz de otel yerine gezmeye para harcamak istediğimiz için çok ince eleyip sık dokuduk. Neticede bütün gün taban tepip odaya geldiğimizde iğrenmeden yatabileceğimiz bir yatak ile duş alabileceğimiz sıcak suyu olan bir duş dışındaki tüm kriterleri eledik. Bu arada çok yakın arkadaşımız olan bir çift daha vardı bu programda. Bu nedenle planlamayı hep 4 kişi üzerinden yaptık. </div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">Sonuç olarak ağustos ayı tripadvisor.com sitesine tıklama rekorunun bende olduğunu düşünüyorum! Oteller hakkındaki tüm yorumları okuduktan sonra NY'ta Park 79, Orlando'da Hampton Inn, Miami'de Motel Bianco'da kalmaya karar verip rezervasyon yaptırdık. Otellerle ilgili detaylı bilgiyi her şehir için yazacağım ayrı postlarda vereceğim. </div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">Bu yolculuğu planlarken etkinlik yöneticisi olmanın faydalarını çok gördüm gerçekten. Meslek hastalığı olarak adlandırılabilecek "adım adım ne yapılacak planlaması" sayesinde karşılaşabileceğimiz bir çok problemi öngörebilmiş olduk. Biraz da içgüdülerimizin yardımı olmadı değil! Bu nedenle orada ne yapmak istediğinizin planlamasını yaparak gitmekte ve uçak-araba-otel ayarlamalarını bu günlük programlara göre yapmakta fayda var. Biz yola çıkış saatlerimizi planlarken mappy.com sitesinin mesafe-süre ölçümlerinden çok faydalandık. Bu tip detayları da önceden planlamak orada çok zaman kazandırıyor.</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">Gelelim şehirlere...</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">Her şeyden önce New York bir derya! Bizim gibi müze gezmeyi, kültürel faaliyetlerden faydalanmayı, şehri yürüyerek gezmeyi, kendini yerel halktan biri gibi hissetmeyi sevenlerdenseniz en az 1 haftalığına gitmelisiniz derim. İlk defa giden biri olarak "bi daha kimbilir ne zaman gelebilirim" mantığıyla herşeyi görmeye çalışınca akşam dışarı çıkacak enerjimin kalmadığını belirtmeliyim. Yoksa bi NY gece hayatı tecrübesi yaşamadan dönmeyi ben de istemezdim...</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">Orlando'da toplu taşıma diye bir kavram yok. Uçaktan inen araba kiralama katına iniyor! Ucu görünmeyen bir kat var ve yan yana onlarca araba kiralama şirketi var. İlla ki kesene göre bir araç bulmak mümkün! Biz bunu bilmeden Orlando'ya gitmiştik ama tesadüfen planımızı araba kiralama ve Miami'ye arabayla ulaşım üzerine yaptığımız için sıkıntı çekmedik. Sadece araç kiralamada bazı dikkat edilmesi gereken şeyler var, bunlar yüzünden epey vakit kaybedip sıra bekledik. Orlando sadece outlet-alışveriş ve parklardan ibaret. Yani Disney ve Universal parkları ile adı daha az duyulmuş ama ez an onlar kadar eğlenceli olan parkları planlamadan gitmemek lazım. Tabi alışveriş çılgınlığının aklınızı çelme ihtimali de çok yüksek :) </div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">Miami, gitmişken görmeden dönmeyelim mantığıyla plana eklendi. Fırtına mevsiminde gittiğimizi yola çıkmaya 2 gün kala öğrenmiş olmamız büyük beceri ama biz oradayken doğu sahilinde kırmızı alarma sebep olan Earl kasırgasını teğet geçmemiz de bizim şansımız sanırım :) </div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">Bu 3 şehir hakkında yazılacak çok şey var, onlar da bir sonraki postta artık :)</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div>Unknownnoreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-1271996851294723106.post-21809556492948772292010-11-22T11:02:00.000+01:002010-11-22T11:02:36.611+01:00Bayram mı, ne bayramı?!Verdiğim sözleri tutamıyorsam bir sebebi var...<br />
<br />
Şimdi küçük bir test yapalım:<br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div>Sağ elini kullananlar sağ elini, solak olanlar ise sol elini cebine soksun. Aşağıda yazacaklarımın normal şartlarda yani sık kullandığınız elinizi kullanırken kaç dakikanızı aldığını düşünerek, az kullandığınız elinizle yapmayı deneyin...<br />
<br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">- diş fırçalamak</div>- yemek yemek<br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">- saç taramak</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">- yazı yazmak (kalemle)</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">- mesaj atmak</div><br />
ve bir de iki elle yapılması gerekenleri sadece az kullandığınız elinizle yapma denemesi yapalım...<br />
<br />
- saç toplamak<br />
- ayakkabı bağlamak<br />
- çorap giymek<br />
- pantolon düğmesi kapatmak!!<br />
- duş almak<br />
- fotoğraf çekmek<br />
- bilgisayarda yazı yazmak...<br />
<br />
örnekler çoğaltılabilir...<br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhn5TiDmxUUsUEL0eVHeZts4X-m74naqnKct2RaC1-uGtY3m2ORY7IKdH-SiLfHnALfZnNe5SmqCnjAHbxdzSFZ26-Iin35bUtsu4AoPyv2HAwTYEa_E2_n3RhIUUBRj-O5HttoKeVxMTw/s1600/image002.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; cssfloat: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" ox="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhn5TiDmxUUsUEL0eVHeZts4X-m74naqnKct2RaC1-uGtY3m2ORY7IKdH-SiLfHnALfZnNe5SmqCnjAHbxdzSFZ26-Iin35bUtsu4AoPyv2HAwTYEa_E2_n3RhIUUBRj-O5HttoKeVxMTw/s1600/image002.jpg" /></a>işte bu haldeyim... yine... üçüncü defa...</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">yine kanadım sargılar içinde... fiziksel kısıtlamanın getirdiği psikolojik bunalım tavan yapmış durumda... </div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">gezi planları suya düşmüş, tatil yapamadan tatili bitmiş yaralı bir kuş olarak, kalktım işe geldim bugün... </div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">Her şeyin başı sağlık işte... bunu senede bir sargılar içinde yatarak hatırlamak zorunda olmak çok sinir bozucu :((( </div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">Tüm blog yazıları, geziler, fotoğraflar, bilinmeyen bir tarihe ertelenmiştir...</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"></div><br />
<br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">Bilgilerinize sunulur... :(</div>Unknownnoreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-1271996851294723106.post-65814042576834697642010-11-10T18:54:00.000+01:002010-11-10T18:54:56.278+01:00SözAnkara'nın en sevdiğim yanı...<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwWrw7fvzyKEgSwrR7LVqeyhtKyxEUXN2ICLyTm9VWQmyDw4fTik6FNQB9x1CH4R2jvKmuLXtP9I27rnTbG3c72001JBDnhcrGv03mv7eWuOzeS9Fzi0PMl_GOJYy3hpINqXrpL3q6weI/s1600/IMG_0404.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="266" px="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhwWrw7fvzyKEgSwrR7LVqeyhtKyxEUXN2ICLyTm9VWQmyDw4fTik6FNQB9x1CH4R2jvKmuLXtP9I27rnTbG3c72001JBDnhcrGv03mv7eWuOzeS9Fzi0PMl_GOJYy3hpINqXrpL3q6weI/s400/IMG_0404.JPG" width="400" /></a></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">... en sevdiğimin orada uyuyor olması...</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgGljNPrIZWJBnENMsfWZc7Q-nTtMH2hfuNqQ5qudHwTXd2MHzE95PdpzTnIASz16X7ZNLBFh_wqjYVX0756iOlQ6rIflDx1d-QPKkEIsJvcdGe2uItQRxTp1qn6rjNlbbDq7ROB0nyhI/s1600/IMG_0422.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" px="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgGljNPrIZWJBnENMsfWZc7Q-nTtMH2hfuNqQ5qudHwTXd2MHzE95PdpzTnIASz16X7ZNLBFh_wqjYVX0756iOlQ6rIflDx1d-QPKkEIsJvcdGe2uItQRxTp1qn6rjNlbbDq7ROB0nyhI/s400/IMG_0422.JPG" width="266" /></a></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: left;">Önünden geçenlere bakınca bir kez daha anladım, 72 yıldır yattığı yerden bizi birbirimize bağlamayı başarabiliyor. Ne din, ne dil, ne milliyet, ne siyaset... Hiç bir güç onun üzerimizdeki birleştirici etkisiyle kıyaslanamıyor. Mini eteklisi - başı örtülüsü, genci-yaşlısı, evlisi-bekarı... herkes ellerini açıp O'na dua ediyor, hepsinin gözleri dolu dolu... </div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: left;"><br />
</div><div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhC3En7_JOiBm8Fnzic9wetEUovjFGmIyKlYwNAeVd6yHA7-4CLkN4AL3_SbnfQWeYWbjYDGMczlIkm5nw8zgBa526O8VzCPm-OIMmNuBDke6ug5tbXNtP5VT5ClY4NVTsihHTphtAUzv4/s1600/IMG_0425.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" px="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhC3En7_JOiBm8Fnzic9wetEUovjFGmIyKlYwNAeVd6yHA7-4CLkN4AL3_SbnfQWeYWbjYDGMczlIkm5nw8zgBa526O8VzCPm-OIMmNuBDke6ug5tbXNtP5VT5ClY4NVTsihHTphtAUzv4/s400/IMG_0425.JPG" width="266" /></a></div><div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: left;">Ben daha yarım yamalak konuşurken sana şiirler okurdum Atam... Kendim gibi bir çocuk yetiştireceğime, söz veriyorum sana...</div><div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: left;"><br />
</div>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1271996851294723106.post-77087499892238119752010-10-27T15:20:00.001+02:002010-10-27T15:38:41.459+02:00MOLAEn son yazıyı yazdım yazalı elim gitmiyor klavyeye. Zaten bütün gün işte de yazınsal işlerle meşgul olduğum için hiç içimden gelmedi yazı girmek. Oysaki mouse'umla çok mutluyum! Bıraksan bütün gün internet sokaklarında sürtebilirim sağ elim sayesinde. <br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJJxVOHQTeqWfj3ckzkFRfEMkTLlnDJF23kuyaj8eAji88Dit9zfOTYwPBrgnU1UjL4o_c5OPFY1k4h9btPO2_i8iAAc7OW2kLj2TNqKopAtGxh_ow88fATznAuOt5F8RBFJEylPQ6I_A/s1600/image011.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="241" nx="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJJxVOHQTeqWfj3ckzkFRfEMkTLlnDJF23kuyaj8eAji88Dit9zfOTYwPBrgnU1UjL4o_c5OPFY1k4h9btPO2_i8iAAc7OW2kLj2TNqKopAtGxh_ow88fATznAuOt5F8RBFJEylPQ6I_A/s320/image011.jpg" width="320" /></a></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">Ama okuyorum! En az 3-4 günde bir girip sevdiğim, içimi ısıtan bloglara bakıyorum mutlaka. Çocukları büyüyor, yeni yeni yemekler keşfediliyor, kimi hamile, kimi yeni doğum yaptı, kimi evlilik hazırlığında, kimi şahane yerler geziyor, fotoğraflar çekiyor... Okurken çok mutluyum... da... yazmaya gelince... </div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">En çok babam kızıyor..."Yaz" diyor sürekli. "Neden bıraktın?!" </div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">Yazar kaprisi yapıyorum kendimce. Okunmak gibi bir derdim yok ki. Maksat b(alık) hafızama bir çentik... Ama babam-annem okuyor, biliyorum, mutlu oluyorum :)</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">Neler oldu bu iki ayda?? bir bakalım...</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">Anlatacağım bir Amerikanya seyahati var, bol detay barındıran, unutmadım ama üşendim. En kısa sürede inşallah :)</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">Kendi kendime koyduğum hedeflerden biri olan fotoğraf makinası ve kursu işini sonunda becerdim. Makineyi aldım, kursa yazıldım. Heyecan içinde bekliyorum başlamasını. </div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">Açım, çok açım 2 aydır... Diyetisyene gidiyorum. Baktım ki bu gidiş iyi değil, gördüm ki yaş ilerledikçe çok daha zor olacak, anladım ki para vermeden zayıflamak mümkün değil ve farkettim ki yağ hücrelerim gecekonduluktan rezidansa terfi etmeye başladılar... Dur dedim! </div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">İnanmazsın 4 kilo verebildim 2 ayda sayın okuyucu! Akşamları 2 tabak makarnayla doymayan ben, 2 yemek kaşığı pilav, 130 gr et ile koskoca geceyi geçirmeye başladım! Günde 1 bardak su içmesem aramayan ben, 3 litre su tüketir oldum! Mesaimin yarısının nerede geçtiğini tahmin et bakalım sayın okuyucu!!</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">Anlayacağınız asabiyim, psikopatım bu aralar ama göbeğimi mıncıklayan pantolonlarımla barıştığım için de mutluyum bir yandan. Daha verilecek 5 kilo var nereden baksan ama çok ütopik hedefler koymanın da anlamı yok. Kendimi tanıyorum, sınırımı biliyorum. Olduğu kadar artık... </div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">hmm.. başka da bi şey olmamış sanırım! ay çok sıkıcıyım... en iyisi bol bol gezip, fotoğraf çekip, gezi yazıları yazmaya devam edeyim ben. Böyle çok sıkıcı olacak bu blog...</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div>Bu vesileyle 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı kutlar, 4 günlük kısa bir mola için huzurlarınızdan ayrılırım. Anne-baba-koca saadetiyle geçecek bu 4 günden şahane Ankara fotolarıyla dönmeyi, Amerika'dan sonra da kendilerini bu mecrada paylaşmayı diliyorum...Unknownnoreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-1271996851294723106.post-87819825462891629552010-09-14T10:06:00.000+02:002010-09-14T10:06:43.250+02:00İçimden Yazmak GelmiyorÖyle güzel, dolu dolu bir 15 gün geçirdim...<br />
Onlarca, yüzlerce fotoğraf çektim...<br />
Kafamda onlarca blog yazısı kurguladım...<br />
Bunu da paylaşmalıyım, şunu da anlatmalıyım dedim...<br />
Nereye gidersem gideyim her zamanki gibi koşa koşa döndüm memleketime, toprağıma...<br />
<br />
Döner dönmez bir karanlık bastı içimi, bir sıkıntı, bir boğulma hissi...<br />
<br />
Arka arkaya bir sürü kötü haber... <br />
Çok bulutlu görünen bir gelecek...<br />
Kafamın içinde beni uyutmayan, güldürmeyen, yedirmeyen, içirmeyen onlarca endişe-düşünce...<br />
<br />
Çok keskin kararlar vermem gereken bir sene... Hayatımın gidişatını kökünden değiştirecek kararlar... Bu kararları verebilmek için oluşacak ortamın umut dolu olmasına o kadar ihtiyacım var ki... ve o kadar az iyi haber alıyorum ki... <br />
<br />
O kadar yazmak istemiyorum ki... öfff....Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-1271996851294723106.post-46024850792623812872010-08-27T09:00:00.008+02:002010-08-27T09:48:29.215+02:001. Yarıyıl DeğerlendirmesiBakınız 14 Nisan tarihinde yazmışım <a href="http://balikhafiza.blogspot.com/2010/04/istiyorum.html">bu yılın hedeflerini</a>. Bakalım birinci yarıyıl sonuçları nasıl?? <br />
<br />
* Fransızcaya devam etmek <strong><span style="color: purple;">(başarısız!)</span></strong><br />
<br />
* İkebana'ya devam etmek <strong><span style="color: purple;">(başarısız!)</span></strong><br />
<br />
* Dikiş kursuna gitmek <span style="color: magenta;"><strong>(küçük bir deneme yaptım en azından!)</strong></span><br />
<br />
* Resim kursuna gitmek <span style="color: purple;"><strong>(başarısız!)</strong></span><br />
<br />
* Sabahları sitedeki parkurda yürüyüş yapmak <span style="color: purple;"><strong>(çok başarısız :( )</strong></span><br />
<br />
* Pilates'e başlamak <strong><span style="color: magenta;">(başladım ama sonu gelmedi! belki eylülde yeniden...)</span></strong><br />
<br />
* Bir sürü çiçek almak ve hiçbirini öldürmemek <span style="color: magenta;"><strong>(şu an evde 2 çiçekli kaktüs, 2 orkide, 5 menekşe, 1 yuka var henüz öldürmediğim. 1 nane ve 1 reyhan ise sizlere ömür... bu durumda başarılı sayılabilir miyim??)</strong></span><br />
<br />
* Evimin bir türlü tamamlayamadığım dekorasyonunu tamamlamak (2 tül perde, salona ayna, tablo, basılacak ve çerçevelenecek resimler...) <span style="color: magenta;"><strong>(gerçek anlamda tamamladığım tek madde sanırım :)) )</strong></span><br />
<br />
* Salon ve yatak odasındaki perdelerimi yıkamak (sanki kömür sobalı evde oturuyormuşum görüntüsünden kurtulmak!) <span style="color: magenta;"><strong>(bunu da başardım ehehe :) )</strong></span><br />
<br />
* Her salı pazara gitmek <span style="color: magenta;"><strong>(işe başlamadan önce gittim valla)</strong></span><br />
<br />
* Acilen yeni bir fotoğraf makinesi almak <span style="color: magenta;"><strong>(küçük bir makine aldım, işimi görüyor, büyüğü ise 15 güne benim olacak!)</strong></span><br />
<br />
* Bu yaz Amerika'ya gitmek <span style="color: magenta;"><strong>(inanılmaz ama gerçek! bunu da başarmak üzereyim :)) )</strong></span><br />
<br />
* Olmadı İtalya'ya gitmek <span style="color: purple;"><strong>(üstteki olunca bu başka bahara kaldı)</strong></span><br />
<br />
* O da olmazsa memleketimin güney kıyılarında adam gibi bir tatil yapabilmek <span style="color: magenta;"><strong>(adam gibi olmadı ama güzel oldu, başardım yani!)</strong></span><br />
<br />
* Eskisi gibi seri ama anlayarak kitap okuyabilmek / üçüncü sayfada uyuyakalmamak <span style="color: purple;"><strong>(tamamen başarısız :(( )</strong></span><br />
<br />
* Herhangi bir konuda master yapmak <span style="color: purple;"><strong>(hala düşünüyorum ama yeniden öğrenci olmak fikri tüylerimi diken diken ediyor!)</strong></span><br />
<br />
* Mütevazi bir çiçek dükkanı açmak <span style="color: purple;"><strong>(bu önümüzdeki 5 senenin planı! henüz vazgeçmiş değilim)</strong></span><br />
<br />
* KPSS'ye girmek <span style="color: purple;"><strong>(başvuru tarihini kaçırdım salak gibi!!)</strong></span><br />
<br />
* İnsan gibi çalışabileceğim, aileme ve kendime de zaman ayırabileceğim bir iş bulmak... <span style="color: magenta;"><strong>(bunu becerdim çok şükür :) )</strong></span><br />
<br />
19 maddede 9 başarısız fena bi rakam değil sanki... bazıları için en azından girişimde bulundum, bazıları daha uzun vadede gerçekleşecek, bazılarını ise cidden geliştirmem lazım...<br />
<br />
şimdiii... 28 ağustos - 10 eylül tarihleri arasında aradığınız kişiye ulaşılamayacak. Kendisi 12 numaralı maddeyi gerçekleştirmek üzere yollarda olacak... ve umarım dönünce bu günlüğümsü yazılara biraz ara verip gerçek bir gezdim, gördüm yazısı yazacak bu bloga! (Belçika'yı çok özlediğimi söylemiş miydim??)<br />
<br />
<strong><em>Şimdiden herkeslere iyi bayramlar, iyi tatiller, iyi gezmeler, iyi dinlenmeler... ben alışveriş ve turistik aktivite delisi olmaya gidiyorum. :)</em></strong>Unknownnoreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-1271996851294723106.post-49385372035096227612010-08-23T22:16:00.000+02:002010-08-23T22:16:19.858+02:00Bebek<div style="text-align: justify;">- Her şeyin bebeği güzel şekerim...</div><div style="text-align: justify;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">- Bak bakalım aşağıdaki fotoğraflara güzel bi şey görebilecek misin???!!!</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">- !!!....</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgxc9TEI8cF4YH3DqX958OXhgMP7_fd-OrDRQfLR5LXFAbFpcpNuAwqO8mBl3tsdx_pEJebWyDkzYR1tPKNgPBcD87NjEKWoiLMQ5omLpnWWzHHBju-PRb0VMDStSN9s4Di2LuEB54eXe0/s1600/DSC01088.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" ox="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgxc9TEI8cF4YH3DqX958OXhgMP7_fd-OrDRQfLR5LXFAbFpcpNuAwqO8mBl3tsdx_pEJebWyDkzYR1tPKNgPBcD87NjEKWoiLMQ5omLpnWWzHHBju-PRb0VMDStSN9s4Di2LuEB54eXe0/s320/DSC01088.JPG" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh74Td-gZgwj5tA4QyrUdvCdd6bCk6AWURHzhZvAhvIh8_HgzGXXtxWL8qR160n-qkJh6v7TW9qguILW3rbiXCqh6HF2P6x6FYJM-SsFV8x0KIOntLBV1OlXmTw3h4nATgjegcUG1I-ez0/s1600/DSC01087.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" ox="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh74Td-gZgwj5tA4QyrUdvCdd6bCk6AWURHzhZvAhvIh8_HgzGXXtxWL8qR160n-qkJh6v7TW9qguILW3rbiXCqh6HF2P6x6FYJM-SsFV8x0KIOntLBV1OlXmTw3h4nATgjegcUG1I-ez0/s320/DSC01087.JPG" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">Ülen güvercin! O kadar da güzel hayvansın, ne bu yavruların hali böyle? Uyuz uyuz tüyler, çirkin bi gaga, çırpı çırpı kanatlar! Ne iş??</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEikcCaiUCvxLh6pe5RbL2Wuj6Emr8l3ar2Oft6XxJg2F2fF5SkTKDuuZ3LbXICxAjoQYqu3NQs6u3Ejia0xx-OgpNGk35OKI7KH7CpgOO30Rh4FTm-VeKPrd6IekRhvfpREmBiZpKgRjd0/s1600/DSC01085.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" ox="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEikcCaiUCvxLh6pe5RbL2Wuj6Emr8l3ar2Oft6XxJg2F2fF5SkTKDuuZ3LbXICxAjoQYqu3NQs6u3Ejia0xx-OgpNGk35OKI7KH7CpgOO30Rh4FTm-VeKPrd6IekRhvfpREmBiZpKgRjd0/s400/DSC01085.JPG" width="400" /></a></div><br />
Bu tepemdeki anne güvercin, Yalova'da yan komşunun camının önüne gecekondu dikmiş, 2 de bebek yapmış. Allah sahibine bağışlasın pek de çirkinler! Yani gergedanın bile yavrusu bu kadar güzelken, güvercin gibi şirin bir kuşun böyle yavrulamasına pes dedim! <br />
<br />
Bak kardeşim geldi şimdi aklıma... O da bebekken masmavi gözlü, kırmızı dudaklı, dolunay suratlı, çilli, dünya tatlısı bi oğlandı. Büyüdükçe tersine evrimleşti, maymun gibi bi şey oldu! <br />
<br />
Demek ki çirkin bebek büyüyünce güzelleşiyor, güzel bebek de büyüyünce çirkinleşiyor! Evet, bir teori geliştirdim!!<br />
<br />
Bu anne güvercin benim Yalova'daki en büyük eğlencem oldu. Gidip yavruların üstüne tünüyordu, ben de kibarca kıştlayıp bebeklerin fotoğrafını çekmeye çalışıyordum. Sağolsun hiç çirkinleşmedi, hep müsade etti sanatımı icra etmeme. Ben de ödül olarak sofradan sürekli ekmek aşırıp camın önüne bıraktım ailesini beslesin diye. Son gün baba da gelmişti, tam aile fotoğrafı çekecektim ki makinemin şarjı bitti... Hay bin kunduz...Unknownnoreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-1271996851294723106.post-74849855487368947022010-08-20T08:53:00.000+02:002010-08-20T08:53:17.299+02:00Doğanın Hediyeleri<div style="text-align: justify;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">Bazen sıradan anlarda karşıma çok hoşuma giden bir görüntü çıkıyor. Yanımda fotoğraf makinem varsa ne mutlu, yoksa kaçıp gidiyor...</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;"><br />
</div><div style="clear: both; text-align: justify;">Bunu da sabahın kör vaktinde servis beklerken çektim. Doğa, hiç de doğal olmayan bir makineye kendinden bir hediye sunmuş... bir süs kondurmuş... kendine benzesin diye mi acaba??...</div><div style="clear: both; text-align: justify;"><br />
</div><div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj2c5MCsfpOcKpaUz60NStbDp2SFRjHASqJ7JFxwxoPw_ZRO4hpHVrO4p_FbnLsZek7t52Z8F6hZV4m-RUgxcX9_UUcB9yntjV3RefYdGUF2mh9S0FUHd16f2VUeJkv7olWZQ_GSoz8rVE/s1600/yaprak.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" ox="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj2c5MCsfpOcKpaUz60NStbDp2SFRjHASqJ7JFxwxoPw_ZRO4hpHVrO4p_FbnLsZek7t52Z8F6hZV4m-RUgxcX9_UUcB9yntjV3RefYdGUF2mh9S0FUHd16f2VUeJkv7olWZQ_GSoz8rVE/s400/yaprak.jpg" width="400" /></a></div><div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;"><br />
</div>Unknownnoreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-1271996851294723106.post-42341391044203532692010-08-17T20:32:00.000+02:002010-08-17T20:32:16.467+02:00Kedilere Uyuzum!<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">Ben sabahın 6'sında kendimi yataktan yere fırlatmak suretiyle kalkar, </div></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">tek gözüm kapalı, üstüme saçma olmayacak kadar şık bi şeyler bulmaya çalışır,</div></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">karnımdan gelen gurultulardan kocam uyanmasın diye ışık hızıyla odadan çıkar,</div></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">45 derece sıcakta aslan yelesi kıvamındaki saçlarımı zaptetmeye uğraşır ve </div></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">evime 1 km öteden geçen servise yetişmek için depar atarken...</div></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">baylar bayanlar boylu boyunca serilmiş, popolarında pireler uçuşuyor!!!</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgerbNgcLC3uLm190jbOnDaGkSCXx6PcndS3K3dVG5INlcLPuXc4UMZJ1OoOGYcDOpvrBbGfbHcfsTka5ivsI6VaR0tAGZlm6dUzhWCgD5PiKekgab72zzxyz3eS7auxLIzfWxJB2uc5tM/s1600/IMG00025-20100812-1814.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" ox="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgerbNgcLC3uLm190jbOnDaGkSCXx6PcndS3K3dVG5INlcLPuXc4UMZJ1OoOGYcDOpvrBbGfbHcfsTka5ivsI6VaR0tAGZlm6dUzhWCgD5PiKekgab72zzxyz3eS7auxLIzfWxJB2uc5tM/s320/IMG00025-20100812-1814.jpg" /></a></div><div align="center" class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjCCpf0XzAyZbwwR54WWkw2MwAMd3ZWnrmq9CJi81kE8gOIkX5wlS3-d-bCBhf_v17npp6E2IKu70jaNSum2gAZJ9hxbNw51tfza5grgCMz1CGNAbfzG36k9AjggC4LtIsTozZhN7ZkPqM/s1600/IMG00024-20100812-1814.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" ox="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjCCpf0XzAyZbwwR54WWkw2MwAMd3ZWnrmq9CJi81kE8gOIkX5wlS3-d-bCBhf_v17npp6E2IKu70jaNSum2gAZJ9hxbNw51tfza5grgCMz1CGNAbfzG36k9AjggC4LtIsTozZhN7ZkPqM/s320/IMG00024-20100812-1814.jpg" /></a></div><div align="center" class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgfDnyLmcJQGfr0gxfYc1yFw8nRYQaAHPMYSKrSJZ5b-_uicUTfjVqy5NgqC4NLaVBN8PtKehkW6OrOFyZfX6jGViEQPMB9P5-tDxZd147Der0DE94vECeLPjVyQ1Lu3tkNNBhlBP8uOvc/s1600/DSC01092.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" ox="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgfDnyLmcJQGfr0gxfYc1yFw8nRYQaAHPMYSKrSJZ5b-_uicUTfjVqy5NgqC4NLaVBN8PtKehkW6OrOFyZfX6jGViEQPMB9P5-tDxZd147Der0DE94vECeLPjVyQ1Lu3tkNNBhlBP8uOvc/s320/DSC01092.JPG" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiieRWc79XDGXhJ6ie-Ma_iyv8GNn4Ru2-ooPFhJRmhKJlfqQnNFiUKvfM7WT06UTg4Pa5ahyphenhyphenK5eQyKfMC_g5BvfHcxw2Y5FS6tKEh2BYbfEYVTuh3qY0fn8TGSYzw6fiTbXMI6I4RChXU/s1600/DSC01168.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" ox="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiieRWc79XDGXhJ6ie-Ma_iyv8GNn4Ru2-ooPFhJRmhKJlfqQnNFiUKvfM7WT06UTg4Pa5ahyphenhyphenK5eQyKfMC_g5BvfHcxw2Y5FS6tKEh2BYbfEYVTuh3qY0fn8TGSYzw6fiTbXMI6I4RChXU/s320/DSC01168.JPG" width="320" /></a></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQAA6PZh5SuGpxcC4qfgAUwLLwKMiGztbsTzNZ3K4Z9kztkd_UTCg_wq6z8qtm6AqwUIylP-A8Df-MwtxHukzmXfIwvtutDizWxeTtb3TAQgm7VfHH2l9wlqgi-UuWeNcN-o_p_-qTrw8/s1600/IMG00027-20100812-1917.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" ox="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhQAA6PZh5SuGpxcC4qfgAUwLLwKMiGztbsTzNZ3K4Z9kztkd_UTCg_wq6z8qtm6AqwUIylP-A8Df-MwtxHukzmXfIwvtutDizWxeTtb3TAQgm7VfHH2l9wlqgi-UuWeNcN-o_p_-qTrw8/s320/IMG00027-20100812-1917.jpg" width="320" /></a></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">komşu teyzeden rica edicem, her gün 3 öğün kedi maması koyduğu gibi apartmanın önüne, benim kapının önüne de bi kap yemek bıraksın... Şu hayata kedi olarak gelmek varmış...</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">Şaka bir yana, bu savunmasız minikler için kapımızın önüne küçük kaplarda su bırakmak, şu mübarek Ramazan ayında büyük sevap bence...</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div>Unknownnoreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-1271996851294723106.post-72471746742152546072010-08-02T09:53:00.000+02:002010-08-02T09:53:01.869+02:00Kaçamaklar<div style="text-align: justify;"></div><div style="text-align: justify;">Yalova'nın yeri ayrıdır bende...</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">İlkokul'dan beri her yaz... </div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">Balık gibi yüzmeyi, bisiklete binmeyi orada öğrendim ben. Parmaklarımız buruşana, dudaklarımız morarana kadar havuzdan çıkmazdık kardeşimle. </div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">Vücudumun çeşitli bölgelerindeki derin yara izleri, Yalova'daki 3 aylık tatillerden hatıradır. </div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">Hani hem çok seversiniz hem nefret edersiniz ya bazen... Yalova öyledir benim için... </div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">Kocaman, yemyeşil, şırıl şırıl, sakin, güvenli bir sitedeydi yazlığımız. Düz ayak... tam bisikletlik... tenis, basketbol sahaları, 2 büyük yarı olimpik havuz falan... </div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">Hava her zaman sıcak ama ferah... İstanbul ya da Adapazarı gibi nemli, yapış yapış olmaz... tatlı tatlı poyraz... akşamları hırka bağlardık belimize, üşürsek diye...</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">Yan sitenin meşhur Roma dondurması... her akşam bir sağa bir sola sahil boyu yürüyüşler... 3 aylık ama sağlam arkadaşlıklar... aşklar... </div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">Yalova kardeşimle bana büyüme dönemimizde büyük katkı sağladı. Yaz aylarını spor yaparak, eğlenerek, sağlıklı ve sevgi dolu bir ortamda (babaanne-dede eşliğinde) geçirdik. Çocuk büyütmek için şahane bir yer olduğunu o zamanlar pek idrak edememiştim, şimdi anlıyorum...</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">Sonra bi şey oldu... Çok acayip bir yaz yaşadık orada... <a href="http://balikhafizabelcikada.blogspot.com/2009/08/72.html">daha önce anlatmıştım</a>... '99 yazı hayatımın kırılma noktasıdır bir çok anlamda... ÖSS, kociyle tanışma, deprem, dağılmalar, toparlanmalar, İstanbul'da yeni bir hayat...</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">İnsan hafızası acayip bi şey... Memleket meselelerinde ne kadar kızıyor olsam da unutkanlığımıza, balık hafızamıza, depremi hatırlayınca "iyi ki unutuyoruz" diyorum. 11 sene geçti o günlerin üzerinden. Bizim içinde bulunduğumuz blok yıkıldı gitti, yerine yeni bloklar yapıldı. Yeni insanlar oturuyor şimdi benim çocukluğumun geçtiği metrekarelerde. Bense büyük bir şans/tesadüf eseri, deprem günü erkek arkadaşım olan mavi gözlü, yakışıklı çocuk sayesinde bugün yine aynı sitede hafta sonlarımı geçiriyorum. Çok eski, tanıdık ama yeni bir site gibi çocukluğumun sitesi... Havuz aynı havuz ama ben çok değiştim 11 senede. Eskiden solungaçlarım çıkana kadar kaldığım suya sabah erken saatlerde girip, 3-5 kişi geldi mi "kirlendi" diye kaçacak kadar değişmişim. Yaşlanmak değil belki ama yaş almak sanırım bu... </div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEibUioLKprzMoQ777W1EHpu1vMDEIk2rl_cj17J4KXXCnl69O7RPg1fVPb2R6CkMxWmlxG4jBQG0uDDyCMDou4qOSG9l8oKf5Sobyu3TF0_9SGuVYaRJzJ9q6BJa7rFIFXA6cYYisUBD5I/s1600/ceylan.bmp" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" bx="true" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEibUioLKprzMoQ777W1EHpu1vMDEIk2rl_cj17J4KXXCnl69O7RPg1fVPb2R6CkMxWmlxG4jBQG0uDDyCMDou4qOSG9l8oKf5Sobyu3TF0_9SGuVYaRJzJ9q6BJa7rFIFXA6cYYisUBD5I/s400/ceylan.bmp" width="400" /></a></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">Hafta sonu kayınvalidemin özenle hazırladığı sofraya oturup onların balkonundan bizim yerinde yeller esen balkonumuz yönüne baktığımda hayatın nasıl son sürat aktığını farkettim. Birlikte büyüdüğümüz arkadaşlarımızın birinin 3 çocuğu olduğunu, birinin hamile olduğunu, birinin boşandığını, birinin terfi ettiğini öğrenince artık çocukluğumuzun uzaklarda kalmaya başladığını hissettim... Artık Yalova bizim çocuklarımızı bekliyordu büyütmek için...</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">Baktım olmayacak, kayınvalidemle ortaklaşa sürpriz doğum günü partisi planladık kocime. Minik koca 32 yaşını 3 mum ve bir maytap eşliğinde kestiği pastayla kutladı! O mumlarını üflerken ben de teşekkür ettim Yalova'ya... onu bu kadar güzel bir çocuk olarak büyüttüğü, benimle tanıştırdığı ve bir şekilde hala hayatımdan çıkmadığı için...</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><br />
</div>Unknownnoreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-1271996851294723106.post-48200850256820774132010-07-21T08:45:00.001+02:002010-07-21T08:48:41.289+02:00Kriter<div style="text-align: justify;">Anladım ki benim şu hayatta hızlı hareket edebilmem mümkün değil çünkü kendi kendimin kural koyucusuyum. Kurallarım, kriterlerim o kadar çok ki bir blog yazısı yazmak bile haftalarımı alıyor.</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">Bir ayakkabı mı alacağım örneğin, başlıyorum kafamın içinde kriterleri dizmeye... Kahverengi eteğimle giyeceğim ayakkabım yok, bir babet olsa iyi olur. Ama altı çok ince olmasın, hafif de topuğu olsun ama yüksek ve ince olmasın, kaliteli olsun ama çok pahalı olmasın, üzerinde taş / pul / payet olmasın ama çok sade de olmasın, deri veya süet olabilir ama çok giyince çatlamasın vs vs... e ayak zaten 41 numara! ayağıma göre ayakkabı bulsam topuğu / süsü / kalitesi / fiyatı diye binlerce kriter giriyor devreye...</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">İş hayatım desen aynı terane... tüm davetiyeler jilet gibi olsun, etiketler yamuk basılmasın, herkesin önüne giden malzeme birebir aynı olsun, bir kişi de çıkıp "ne özensiz iş, etiketi yamuk basmışlar" demesin. İkram varsa tüm fincanların sapları aynı yöne baksın, gelen misafir kusursuzluğu hissetsin... Elimde olsa meyveleri bile aynı boyda seçerim de doğa kanunlarına aykırı neyse ki! Sahneden sarkan bir ufacık ipliğe takılıp akşama kadar kendimi yediğimi bilirim, provalarda nasıl gözden kaçırdım diye! 2000 kişilik etkinlikte 1 kişi yüzünü buruştursa depresyona girer, neyi yanlış yaptım diye 1 hafta düşünürüm...</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">Aynı şey blog için de geçerli işte. Düşünüyorum bu hafta şunu yazarım, şu resmi koyarım... Kafamdaki gibi bir yazıya ulaşana kadar yazı güncelliğini kaybediyor, ben de hevesimi. Bi kere resimsiz yazı olmayacak! İlla anlattığımı destekleyen resim olacak. Resim de öyle her türlü resim olmaz. Kaliteli, renkleri yazımı bütünleyen, gerekiyorsa çerçevesi, düzenlemesi falan yapılmış... Mümkünse dik değil de yatay (bloğun yapısına uysun diye)... Sonra yazıda yazım hatası, anlatım bozukluğu olmayacak (bilerek yapmıyorsam). Öyle ki defalarca paragrafların yerlerini değiştirdiğimi, resimleri bi aşağı bi yukarı taşıdığımı, tekrar tekrar yüklediğimi bilirim. Hele ki uzun gezi yazıları... öff yani...</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">Şu bloğu mecburiyet gibi değil de içimden geçenleri yazabildiğim bir günlük gibi tutmak isterdim... Yok ama mümkün değil. İşimde de başıma dert açan bu detaycı / mükemmeliyetçi / uyuz tarafım hobimi bile köreltti. Canım yazmak istemiyor artık. Biliyorum ki bi başlarsam en az 3 saat...</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">Bu yazıyı da resimsiz koyayım, kurallarımı yıkayım dedim :) ama tutamıyorum kendimi, dönüp dönüp yukarıları okuyorum abuk subuk cümle var mı diye, ayy deliriciiiiimmm :))</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">Hadi şimdi "yayınla"ya tıklıyor ve yazıyı tekrar okumadan yayınlıyorum! nasılsa yayınlandıktan sonra bloga bakıp edit'le düzeltirim hataları :) hadi kızıımm bas şu tuşaaa...</div>Unknownnoreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-1271996851294723106.post-45272871984097103692010-07-02T07:50:00.000+02:002010-07-02T07:50:03.764+02:003<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjt-v2-BkC_4fI2wQK4akWXPWfcrb22j6Ho1BL3qwU_q9DzUpa7vkRAqoE1yZDbhs9fpogkUfCeogemfnp2Ro68jQ6ELgK-g3ZEqSBUigTfYomiNejOc3rByb3bhpZlaQZlaeOLFYTmt70/s1600/2_20080904163138_.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="266" rw="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjt-v2-BkC_4fI2wQK4akWXPWfcrb22j6Ho1BL3qwU_q9DzUpa7vkRAqoE1yZDbhs9fpogkUfCeogemfnp2Ro68jQ6ELgK-g3ZEqSBUigTfYomiNejOc3rByb3bhpZlaQZlaeOLFYTmt70/s400/2_20080904163138_.jpg" width="400" /></a></div><br />
İyi ki varsın...<br />
İyi ki sevmişim seni...<br />
İyi ki seçmişsin beni, evlenmişsin benimle...<br />
<br />
Hayatımı o kadar zenginleştirdin, varlığınla o kadar renklendirdin ki, sensiz her şey siyah-beyaz artık. <br />
<br />
Hayatımın anlamı derler hani, klişedir. Bütün klişeleri dibine kadar yaşatıyorsun bana... Gerçekten anlamısın hayatımın. Bugün ne yapıyorsam, yarın seninle daha mutlu olmak için... Attığım her adım, seninle olan geleceğime yatırım. <br />
<br />
8+3 yılı tükettik birlikte... Hayatımın üçte birinden fazlasında yanımdaymışsın... hep yanımda ol, olur mu? elimi hiç bırakma... <br />
<br />
Hayatımın en güzel 3 yılı için teşekkür ederim kocacığım... Her günümüzün ilk günümüz gibi heyecan ve mutluluk dolu olmasını dilerim... :)Unknownnoreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-1271996851294723106.post-59078643757918089852010-06-23T22:03:00.000+02:002010-06-23T22:03:35.432+02:00Günün Yemeği<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: center;"><span style="color: #999999; font-family: Verdana, sans-serif;"></span><strong><em><span style="color: #999999; font-size: large;"> ***</span></em></strong></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: center;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: center;"><span style="color: #999999; font-family: Verdana, sans-serif;"><strong><em>Islak, çamurlu İstanbul yatağında</em></strong></span></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: center;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: center;"><span style="color: #999999; font-family: Verdana, sans-serif;"><strong><em>Şimşek, yıldırım ve gökgürültüsü eşliğinde</em></strong></span></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: center;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: center;"><span style="color: #999999; font-family: inherit; font-size: large;"><strong><em>Bulut Füme</em></strong></span></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: center;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: center;"><strong><em><span style="color: #999999; font-size: large;">***</span></em></strong></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: center;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgmzwletQAOPzQVS1cJvoKIghgNfSG9_ujYwL0vBx5Hw98RGZ8zzJyaaYwMAhGEINjN2TXTam_se6WHn1AMQfc0RP5KHlpnd9yH1RV445BAzPK1Wlk2ghJgRPNWPnXUnz1R5UlUhqcFbVc/s1600/IMG00029-20100623-1442.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="302" ru="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgmzwletQAOPzQVS1cJvoKIghgNfSG9_ujYwL0vBx5Hw98RGZ8zzJyaaYwMAhGEINjN2TXTam_se6WHn1AMQfc0RP5KHlpnd9yH1RV445BAzPK1Wlk2ghJgRPNWPnXUnz1R5UlUhqcFbVc/s400/IMG00029-20100623-1442.jpg" width="400" /></a></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: center;"><br />
</div><div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;"><br />
</div><div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;"><br />
</div>Unknownnoreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-1271996851294723106.post-56777914822488087152010-06-22T15:35:00.000+02:002010-06-22T15:35:00.996+02:00Babasının Kızı<div style="text-align: justify;"></div><div style="text-align: justify;">İçimden hiç bir şey yazmak gelmiyor. Oysa ki babişime sözüm var babalar günü yazısı yazacağıma dair...</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">Bir yanda babalar günü hediyesi olarak kan kırmızı bayrağa sarılı tabutları alan babalar... Bir yanda 18-20 yaşlarında yok olup giden gencecik bedenler... istatistiğe dönen sayılar: </div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">19 Haziran 11 şehit</div><div style="text-align: justify;">20 Haziran 3 şehit</div><div style="text-align: justify;">21 Haziran 1 şehit</div><div style="text-align: justify;">22 Haziran 5 şehit...</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">Sabahları gazeteyi açamaz oldum, televizyon zaten seyredemiyorum, içim parçalanıyor. İnternet sağolsun her dakika yeni bir şehit haberi geçiyor! Ne olacak bunun sonu? Asıl bilmesi gerekenler başta olmak üzere kimse bilmiyor... </div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">Öyle acı dolu bir babalar günü kutlaması oldu işte bizimki... Hayatlarının anlamını kaybeden diğer babaları düşünmekten kendi babama konsantre olamadım. Kuru bir "kutlu olsun"... o kadar...</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">Halbuki geçen haftasonu Adapazarı'nda buluşmuş, bahçemizden erik, kiraz, dut toplamış, ön kutlama yapmıştık... iyi ki yapmışız. Bu hafta hiç tadımız yoktu çünkü...</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi9Nz_FB02WNBYanaKCmGMkEy4V2CMDpXQJslDJnkzNh5St8q2oY4Y6IX81_MJ9KLrcTC9ce_cOw2Ndmdg4_5OnIHsmHUVRIEv3eSKKpqGFr_EapxSIXGuqHe5jx4nyfFEAs091L9fqLHU/s1600/lk.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" ru="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi9Nz_FB02WNBYanaKCmGMkEy4V2CMDpXQJslDJnkzNh5St8q2oY4Y6IX81_MJ9KLrcTC9ce_cOw2Ndmdg4_5OnIHsmHUVRIEv3eSKKpqGFr_EapxSIXGuqHe5jx4nyfFEAs091L9fqLHU/s400/lk.jpg" width="400" /></a></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">Oysa ki babam başkadır... Kendisi hem özel hayatımı, hem meslek hayatımı karartmış bir kişidir... Özellikle iş hayatımdaki mükemmeliyetçi, detaycı, kılı kırk yaran, psikopat derecede kontrol meraklısı, çok yanlı düşünüp gözlem yaparak karar veren tüm ekstrem özelliklerimi kendisine borçluyum. </div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">Muhteşem patron nasıl olur bildiğim için kendi patronlarımı hiç beğenmem. Onun gibi patron ararım başıma! İş arkadaşlarıma yapılan haksızlıklara tahammül edemeyip çokça istifayı basmışlığım vardır. </div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">Paraya bu kadar mı kıymet verilmez? O kadar kıymet vermeyiz baba-kız. Bu yüzden para da bizi sevmez. </div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">Bir tek girişimci olamadım onun kadar. O da biraz kendi korkaklığımdan, çekingenliğimden sanırım. Belki de bi girişsem becereceğim ama girişemiyorum :)</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">Babamın ne süper bi baba olduğunu ilk işe girdiğimde anladım. Ben her akşam günün yorgunluğunu, stresini evin içine taşıyıp, önce ev arkadaşlarıma, sonra kardeşime, son olarak da eşime yansıttıkça babamı düşünüp utandım. Çocukluğumda bir kere bile hatırlamam babamın bir karış suratla gelip işteki stresini bize yansıttığını. Oysaki kendi kurduğu bir fabrikası vardı ve çook stresli işler yapıyordu. Ben kıçı kırık bir etkinlikte bana söylenmiş bir cümle için 3 gün sinir bozukluğu yaşardım. Babamsa kapının önünde ayakkabılarıyla birlikte çıkarır, bırakırdı işini... <em>Bir de bunu beceremiyorum babiş... Hala evime gelip kapıma dayanıyor işim...</em> </div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">Küçükken hemen hemen her kız çocuğu gibi "ben büyüyünce babamla evlenicem" derdim. Gerçekten de gittim babamla evlendim. Daha doğrusu kocamın içinden babamın küçüğü çıktı! Bazen hayretler içinde kalıyorum benzerliklere... ve belki de bu yüzden kocamı doğduğumdan beri yanımdaymış gibi hissetmem...</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">Annemi ayrı eve çıkınca, babamı işe girince ve her ikisini evlenince daha iyi anladım, tanıdım. Daha tarafsız gözlerle bakmaya başladım onlara. Daha çok takdir etmeye, daha çok hayran kalmaya başladım. Çocuk sahibi olunca önlerinde diz çökeceğim sanırım. </div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><em>Babiş, çok gurur duyacağın şeyler yapamadım belki şu hayatta ama bil ki hep "babasının kızı" oldum... İş hayatımda tanısan severdin beni ve işe alırdın bence :))</em> </div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">Bir de aklıma geldi, lisedeydi sanırım, bir şiir günü yapmıştık da sevgi konulu, ben Can Yücel'in "Hayatta ben en çok babamı sevdim" adlı şiirini okumuştum. O gün de babam gelememişti de annem gelmişti! Kadının gözünün içine bakarak da böyle şiir okunur mu?? Kendi çocuğum yapsa kafasını kırar mıyım acaba? <em>Anne uyuz oluyor musun bana?? :))</em></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">Evet sevgili okur, bu yazımızı yazarken de kah ağladık, kah güldük... Keşke artık ağlamasak... Analar ağlamasa, ama babalar da içlerine akıtmasa gözyaşlarını... Onlara da yazık...</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div>Unknownnoreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-1271996851294723106.post-25786031498057543482010-06-12T11:37:00.001+02:002010-06-12T11:42:02.355+02:00Mayıs biteli...<div style="text-align: justify;"><strong></strong></div><div style="text-align: justify;">Dünyanın en yoğun ev hanımı olmalıyım! Hayır hayır, en tembel daha doğru olacak... İnsan oturup iki kelime yazmaya, konuyla ilgili resimleri eleyip yüklemeye, o resimleri yerleştirmeye, yazım hatası var mı diye tekrar tekrar okumaya bu kadar mı üşenir? Halbuki çektiğim her fotoğraf karesinden kocamı itikleyip "bi tane de blog için" diye çekiyorum!! Bir sürü de konu biriktirdim... Bak şimdi hepsini tek postta nasıl toplayıvericem :)</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><br />
<div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">- Bahar geldi mi benim dallar yeşeriyor, illa ki su kıyısı istiyorum. Küçükken burnumuzun dibinde olduğu için pek bi olayı olmadığını düşündüğüm Maşukiye şu yaşımda bi kıymetli oldu sormayın. Alabalık da hiç sevmem ama tutturdum gidelim diye. Annemler de Ankara'dan Adapazarı'na gelmişlerdi. Kocamın ailesini de aldık, toplaştık gittik. Bi de baktım ki Zonguldak'tan anneannem, Ankara'dan babaannem de gelmiş, oyy tam bir cümbüş oldu! Alabalık da yedim, yürüyüş de yaptım, baharı içime çektim, kendime geldim :))</div></div><div style="text-align: justify;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhxcr9TqLSI9NisifnCmhkEpN5-tNYunX7-I58gMd4MKH79IPks_FDbcnbXhkPVim_MBIikRMWxxJcL-A4_Zwsq5l3YwXTQqAki74ojsdqCcqIzcAop5Dwd_91txuMGADtZKZ_w_EcCDo0/s1600/1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" qu="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhxcr9TqLSI9NisifnCmhkEpN5-tNYunX7-I58gMd4MKH79IPks_FDbcnbXhkPVim_MBIikRMWxxJcL-A4_Zwsq5l3YwXTQqAki74ojsdqCcqIzcAop5Dwd_91txuMGADtZKZ_w_EcCDo0/s400/1.jpg" width="400" /></a></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">- Nisan sonunda <a href="http://hamaratatolye.com/Default.aspx">HamaratAtölye</a>'de sevgili Enhar'ın düzenlediği <a href="http://hamaratatolye.com/AlbumDetay.aspx?id=19">Yazlık Çanta Dikimi</a> kursuna gidip genel kültürümü arttırdım :) Keşke size "içimden bir yetenek fışkırdı, dikiş işlerinde meğer ustaymışım" diyebilseydim ama önceki postta da belirttiğim gibi annemin 10 parmağında 10 marifet hallerinden hiçbiri geçmemiş bana! Nitekim diktiğim çantayı bitirmek üzere anneme teslim ettim, geldiğinde benim dikişleri söküp tekrar diktiğini görünce bu defteri de kapatmış oldum :) Ama HamaratAtölye gidilesi, deneyimlenesi bir yer. Ortam şahane, hocalar şahane, ortaya çıkan işler şahane... Yazın bir ucundan tadın derim :)</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">- Bendeniz Mayıs kuzusuyum, mayıs başında doğmuşum, bu sebepten ki güneş çıktı mı beni tutabilene aşkolsun. Nisan'da isterim diye tutturdum ama kocam yok soğuk, yok sular gür gibi bahanelerle beni oyaladı. Sonra doğum günü hediyesi olarak 2 Mayıs'ta götürdü beni... Düzce - Melen'de Rafting... Aslında bana her türlü doğa sporu yasak (hatta doktoruma kalsa yüzmem bile yasak) ama ben pek laf dinlemem, dinlemedim de... Tüm riskleri alarak attım kendimi hırçın sulara :) Şaka şaka, çok hırçın değildi, hatta rehber beni 2 kere suya atmasa hiç bir aksiyon olmadan inebilirdim de bottan. Kürek çekerken sorun yok ama bota çıkarken biraz zorladım omzumu. Bir kaç gün sızladı ama şimdi sorun yok gibi görünüyor. </div></div><div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhaGtSB5z_4pQQDHW0baH-Ebdf7HJmTa_v6Ukf8DIO4zhSCb8hxyiaHTgKy5JnxpioKtcrKutzm3OFRLpEGDdOWI3176fNxW-IWi1c54wobQ2SiAj6rjvTUSV5ZuJIZcPmSaV9KK9tXtP4/s1600/1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" qu="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhaGtSB5z_4pQQDHW0baH-Ebdf7HJmTa_v6Ukf8DIO4zhSCb8hxyiaHTgKy5JnxpioKtcrKutzm3OFRLpEGDdOWI3176fNxW-IWi1c54wobQ2SiAj6rjvTUSV5ZuJIZcPmSaV9KK9tXtP4/s320/1.jpg" /></a></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">- Annem yazdığım dokunaklı anneler günü yazımdan sonra ilk otobüse atlayıp geldi, saçımı boyadı! 1 hafta bende kaldığı süre boyunca kadını günde 50 km kadar yürütüp tüm semt pazarlarını gezdirdim. Eminönü, Kadıköy çarşılarını fethettik, alışveriş merkezlerindeki tüm ayakkabıcıları tavaf ettik. Kadıncağız 7 günü doldurur doldurmaz ilk otobüsle Ankara'ya kaçtı. Duydum ki 3 gün evden çıkmamış :) Eline yüklediğim perdelik, yastıklık vs tüm ev tekstili ürünlerini dikmekle uğraşıyor şimdilerde! Her eve lazım bir anne kendisi :)</div></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">- Babam Anneler günü yazıma bozuldu, "babaya bir kelime bile yok" diye fırça attı :) Babalar günü yazısı şart oldu! Azıcık bekle babiş, az kaldı ;)<br />
</div></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"></div><div style="text-align: justify;"><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">- Bizim Adapazarı'ndaki ev hala duruyor, depremle ilgili postta bahsetmiş olabilirim. Şehrin dışında, Esentepe isimli küçük bir köyün tepesinde. Bahçesi falan da var, bahar geldi mi Esentepe Mevsimi geldi diyoruz. Gelenekselleşen bir börek partimiz var her sene nisan-mayıs gibi yaptığımız. Yine tüm sülale, talükat, komşular falan toplaşıp bahçede sac böreği yapıyoruz. Bu sene aile dışından 2 çift arkadaşımız da geldi, pek keyifli pek eğlenceli oldu. </div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">Aşağıda böreğin yapım aşamaları görünüyor:</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">1- Köyden işinin ehli bir teyze bulunur, hamur açtırılır, anneanne denetler...</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">2- Yine köyden alanında uzman bir teyze bulunur ve börekler pişirilir, babaanne yağlar...</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">3- Fondaki Sapanca gölüne derin bakışlar atılarak börek lüpletilir (ayıp olmasın diye lüplerken resim koymadım!)</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div></div><div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiyQj3B9GPaTTY1rcVpU-pjYnptuUY1m_8Z1co6gYZNuEAvlwcSBUHMVvcChDjoJMDvwpWWfUwiuafcGiMc8IQlVxlWQDLbrDfiUuqAy98xxBVe2AJqH7b8rkKBYRVLUGgjyXz-t_g6dQI/s1600/DSC00297.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; cssfloat: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="240" qu="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiyQj3B9GPaTTY1rcVpU-pjYnptuUY1m_8Z1co6gYZNuEAvlwcSBUHMVvcChDjoJMDvwpWWfUwiuafcGiMc8IQlVxlWQDLbrDfiUuqAy98xxBVe2AJqH7b8rkKBYRVLUGgjyXz-t_g6dQI/s320/DSC00297.JPG" width="320" /></a></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi45iw6ckIKuwaa5YYWxlnSA-rKQKtEulLwvq1pqMuVzSaPoop3VmpvUil3RWHsV98cjwHT7bziBraLAR_P09XltN1-66I2O1N2WG7nNXQL1_8SFDUMTPL_NhMzcKlNVkL6cMGr301sICU/s1600/DSC00300.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; cssfloat: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" qu="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi45iw6ckIKuwaa5YYWxlnSA-rKQKtEulLwvq1pqMuVzSaPoop3VmpvUil3RWHsV98cjwHT7bziBraLAR_P09XltN1-66I2O1N2WG7nNXQL1_8SFDUMTPL_NhMzcKlNVkL6cMGr301sICU/s320/DSC00300.JPG" width="320" /></a> - Günde 20 kere kariyer.net'i, 20 kere yenibiris'i, 20 kere secretcv'yi güncellersen n'olur? İlla ki bi iş bulursun :) Buldum, 1 temmuzda başlıyorum inşallah! Bu aralar biraz da onun sıkıntısı vardı içimde. İş ara, giyin süslen görüşmeye git, bıdı bıdı kendini anlat... Ay kendimden, geçmişimden tiksindim, o derece yani! Neyse bir süre için bitti arayış... Yalnız bir evrak listesi verdiler, sanırsın evlatlık alacaklar beni! Bu sıcakta bi de evrak topluyorum! (İş bulup da kulp takan uyuz ipex...)</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">- Mayıs sonunda heyecanla beklediğim bir şey daha vardı. Annemler Kalkan'a 1 haftalığına tatile gideceklerdi. "Sana ne annenlerin tatilinden, evli barklı kadınsın" diyenler haklı olsalar da, baba parasıyla tatil ne şahane şeydi hatırlatmak isterim... 4 kişilik apart'a 2 kişi gidiyorlardı, diğer iki yatak öksüz kalmasın, fakir fukara da faydalansın dedik, fena mı ettik! </div></div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">Mütevazi tesisimiz Türkiye'deki tüm mavi bayraklı plajların içinde 1 numara seçilmiş söylemesi ayıp! Yüzmekle kalmadım, içtim denizi! Nasıl bir mavidir, nasıl bir turkuazdır, nasıl bir temiz denizdir... Plaj / beach aramam, sırf deniz olsun ama doyulmasın diyenlere Kaş / Kalkan / Patara civarı tereddütsüz önerilir. Bu da bir sonraki postun konusu zaten. Fotoları ayıklamaya üşenmezsem kendi diktiğim çantamla boy gösterdiğim plajları da yazacağım... Şimdilik sadece odamızdan Kalkan manzarası: </div><div style="text-align: justify;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg6VF1G0w9C_wYjpIhso-1cCLWXnUyTnsYTPLhJ2BRRi6LQV93DKAWvOiiH_EA9-xfnkBgm8xYPnVQNXcH2otCm4WY6e8cEB-bxyFH6HftijOvqrSYj2B2aAmi4vQBtx9VupOiRt1gyWQU/s1600/1.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" qu="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg6VF1G0w9C_wYjpIhso-1cCLWXnUyTnsYTPLhJ2BRRi6LQV93DKAWvOiiH_EA9-xfnkBgm8xYPnVQNXcH2otCm4WY6e8cEB-bxyFH6HftijOvqrSYj2B2aAmi4vQBtx9VupOiRt1gyWQU/s320/1.JPG" /></a></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><strong><br />
</strong></div></div><div style="text-align: justify;"><strong><br />
</strong></div>Unknownnoreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-1271996851294723106.post-71574160479250986602010-05-10T14:04:00.001+02:002010-05-10T14:05:15.106+02:00Annem Gibi...<div style="text-align: justify;">...olabilir miyim ki bir gün?</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi3zHui0iiQRWrnghTXOXyllKayPF9BBoNQJ6x8FgJ3EwcavkZo_IM7EiSktSSxgDfEKSw6g_bdV7M_BmUTUjUS34_LwGkxHflZLSCGTL5dqX55sQpjcx2XV2Hm61p3CeGbsG0q1t3a9ng/s1600/81154558.png" imageanchor="1" style="clear: right; cssfloat: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi3zHui0iiQRWrnghTXOXyllKayPF9BBoNQJ6x8FgJ3EwcavkZo_IM7EiSktSSxgDfEKSw6g_bdV7M_BmUTUjUS34_LwGkxHflZLSCGTL5dqX55sQpjcx2XV2Hm61p3CeGbsG0q1t3a9ng/s320/81154558.png" tt="true" width="217" /></a>- nereye gittiği belirsiz kariyerimi tümüyle bir tarafa koyup, kendimi evime, eşime, çocuklarıma adayabilir miyim?</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; text-align: justify;">- bütün gün evi temizleyip, toplayıp, yemekleri hazırlayıp, akşam ev halkı eve geldiğinde tüm emeklerimi hiçe sayıp ortalığı darmadağın ettiğinde, yeni silinmiş yerlere ayakkabılarıyla girdiğinde annem kadar sakin kalabilir miyim?</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">- "yarım saate geliyoruz" diyen misafirlerin karşısına 5'er dakikada yapılmış 10 çeşit yemek/meze/börek/çörekle çıkabilir miyim?</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">- eşşek kadar olmuş, 3 senelik evli kızım hala kendi saçını boyamayı beceremediği için Ankara'dan İstanbul'a gelip, saçını boyayıp, yemeklerini yapıp geri döner miyim?</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">- en olmadık zamanlarda çalan telefona koşup, beceriksiz kızımın "anneaaa tarhana çorbası nasıl yapılıyordu bi daha anlatsanaaa" şeklindeki sorularına "evladım al eline kalemi de yaz, 10 kere anlattım" demeden, sakince yeniden tarif edebilir miyim?</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">- kırk yılın başı Brüksel'e tatile gitmişim, gezip, tozup, dinleneceğime kızımla damadım özlemiştir diye oturup dolma sarar mıyım??</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;">yok anacım yapamam, ben senin gibi olamam... ya da olur muyum? azıcık da olsa var mıdır genlerimde? hiçbir kadınsal beceri geliştiremedim ki bugüne kadar, annelikten yana ümidim olsun!! yine de bi umut işte...</div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><span style="color: purple;"><strong>Anneee, bu son paragraf sana:</strong> beni doğurduğun için, 29 yaşında da olsam bana 19 muamelesi yaptığın için, şahane cumartesi için, arkadaşlarımı kendine hayran bıraktığın için, Özlem'in bebeğini korktuğum kadar mıncıklamayıp ağlatmadığın için ve bana çok istemene rağmen torun baskısı yapmadığın için çok teşekkür ederim :) nice anneler / anneanneler günlerini birlikte görelim...</span></div><div style="text-align: justify;"><br />
</div><div style="text-align: justify;"><span style="color: purple;">bi de artık gelip saçımı boyarsan çok sevinicem concon! :))</span></div>Unknownnoreply@blogger.com12tag:blogger.com,1999:blog-1271996851294723106.post-24291366387275357422010-04-27T16:46:00.004+02:002010-04-27T18:47:19.387+02:00Türkiye'de Japon Yılı<div align="justify"></div><div align="justify"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div>Malumunuz <a href="http://www.tr.emb-japan.go.jp/Japonya2010/index.html">2010 Türkiye'de Japon Yılı</a> olarak kutlanıyor. Yıl boyunca pek çok etkinlik, tanıtım toplantısı, konser, sergi vs çeşitli illerde Japon kültürü meraklılarını bir araya getirecek. İstanbul dışında diğer illerde ne kadar duyuruluyor, nasıl tanıtılıyor bilmiyorum ama biz İstanbul'daki etkinliklere ailecek katılım gösteriyoruz.</div><div align="justify"><br />
</div><div align="justify">Benim Japon kültürüyle ilk tanışmam animeler vasıtasıyla olmuştur. Kardeşimle aynı evi paylaşma talihsizliğini yaşadığımız 3 senede yegane güzel anılarımız bilgisayarın karşısına çektiğimiz koltuklarda geçirdiğimiz saatlerle sınırlıdır. Animeler sayesinde Japonların başka bir gezegenden geldiğini, bizimle hiç alakalarının olmadığını farketmiş, yaratıcılıklarına, kültürlerinin derinliğine hayran kalmıştım. Güzelliğe verdikleri değerin hayatlarına ne derece işlemiş olduğunu ise Belçika'da can sıkıntısından başladığım İkebana derslerinde öğrenmiştim. (İkebana'yı ayrı bir yazı konusu yapmalıyım.)</div><div align="justify"><br />
</div><div align="justify">Dedim ya ailecek Japon etkinliklerindeyiz diye, şimdi onu açıklayalım. Aslında benim kardeşle kocamın ağabeyi bir araya gelip bir çalışma yaptılar birlikte. Benim kayınbirader müzikle profesyonel olarak ilgileniyor, geçtiğimiz aylarda piyano parçalarından oluşan bir albüm çıkardı. Yalnızca dijital olarak satın alınabiliyor amazon gibi sitelerden. Benim kardeşim de bu albüme bir kapak tasarımı yaptı ve bir parçasına klip hazırladı. Albümü Japon yılı nedeniyle Japonya'ya ithaf ettiği için, klip de 2. dünya savaşından görüntüler kullanılarak hazırlandı.</div><div align="justify"><br />
</div><div align="justify" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">Geçtiğimiz hafta <a href="http://www.jcistanbul.org/">JCI İstanbul</a> ev sahipliğinde Taksim'deki Titanic Otel'de düzenlenen "Japonya'yı Tanıyalım" etkinliğinde de kardeşlerimizin bu çalışmaları gösterildi / tanıtıldı. Biz de gururlu aile bireyleri olarak beyimle yanlarındaydık tabi ki :)</div><div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjjVuPc-SW4GNQM_L-1jMuKGPlopUc1eFGnErxBo1vjk7WMxMFnyYWwvGtsVD9fdFsvYQrSiJq9tPZiP2el-TmWEDaM6bFb1IwQ6z__3qaZeV2CXgiP6MA-U4ZIMN1b33QXxUY3SpxQRgI/s1600/DSC00034.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjjVuPc-SW4GNQM_L-1jMuKGPlopUc1eFGnErxBo1vjk7WMxMFnyYWwvGtsVD9fdFsvYQrSiJq9tPZiP2el-TmWEDaM6bFb1IwQ6z__3qaZeV2CXgiP6MA-U4ZIMN1b33QXxUY3SpxQRgI/s400/DSC00034.JPG" tt="true" width="400" /></a></div><div align="justify" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div align="justify" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">Japonya'yı tanıma etkinliğinde olması gereken hemen her şey mevcuttu etkinlikte:</div><div align="justify" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div align="justify" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">Sushi, Origami, dev & renkli yelpazeler, Reiki, Kendo, GO... İkebana olmadığı için biraz sitem ettiysem de bir sonraki etkinlikte bizzat İkebana'yı tanıtmak üzere gönüllü oldum da rahatladım :)</div><div align="justify" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhch9PJ8QKig8dwooi9K3pWJP-21ppYWHMKLCxesvTXgfnxwTSlXqrYh9jjXWtsM_sULhWZT0X9ltM3Ujwyx8SXwX3qJesHCLE0ntVOQB8kLs94o-GhQMHt8VwjL5L2AAbafefD-8nLv9M/s1600/DSC00030.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; cssfloat: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhch9PJ8QKig8dwooi9K3pWJP-21ppYWHMKLCxesvTXgfnxwTSlXqrYh9jjXWtsM_sULhWZT0X9ltM3Ujwyx8SXwX3qJesHCLE0ntVOQB8kLs94o-GhQMHt8VwjL5L2AAbafefD-8nLv9M/s200/DSC00030.JPG" tt="true" width="150" /></a></div><div align="justify" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">Memleketimde lüks yemek sınıfında olan sushi Belçika'da normal yemek standartlarında olduğu için daha çok yeme imkanı bulmuş ve hemen her çeşidini sevmiştim. İstanbul'a döndüğümüzden beri yemek kısmet olmamıştı. salondan içeri girip de dizi dizi makileri görünce hooleeeyy diye bağırdım - ama içimden :) Çubuklarımı ustaca kullanarak soya sosuyla tatlandırıp hem kendimi hem kocimi besledim. Bizden sonra gelenler kuru kuru Japon çerezi yemek zorunda kaldılar :)</div><div align="justify" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
<br />
<br />
</div><div align="justify" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">Fest Travel'dan bir rehber bayanın fotoğraflarla sunum yaptığı Japonya gezisi iştahımı kabarttı doğrusu. En kısa sürede planlamalı, gitmeli, görmeli dedim kociye. Ama ya Belçika'da gezdiğimiz <a href="http://balikhafizabelcikada.blogspot.com/2009/11/japon-bahcesi.html">Japon bahçesindeki</a> kırmızı ağaçları görmek için sonbaharda, ya da sarılıp, öpmek, bütünleşmek istediğim kiraz ağaçları Sakura'ları görmek için ilkbaharda gitmek gerekli dedim. </div><div align="justify" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div align="justify" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">Origamiye hiç bir zaman fazla ilgim olmadı ne yazık ki. Her zaman gördüğümüz bu kuş figürünün turna kuşu olduğunu ve Japon efsanelerine göre bin tane origami turna kuşu katlayan kişiye bir dilek dileme hakkı verildiğini o akşam öğrendim. </div><div align="justify" class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkk4C4HYJhke5ChTu3z6wERLZnXMYhhaRQVa74icrCOuQCmAE47f8jI-z-2q0_QepHFBGRnVDUBNr52LoXTqBnduR6L8nbhF7XNtZC-LJyM0s7loQr2vEF1kY_4qCQUpum8GxvFfqKOT4/s1600/DSC00051.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkk4C4HYJhke5ChTu3z6wERLZnXMYhhaRQVa74icrCOuQCmAE47f8jI-z-2q0_QepHFBGRnVDUBNr52LoXTqBnduR6L8nbhF7XNtZC-LJyM0s7loQr2vEF1kY_4qCQUpum8GxvFfqKOT4/s400/DSC00051.JPG" tt="true" width="400" /></a></div><div align="justify" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div align="justify" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">Reiki benim uyku düzeni anlamında hayatımı kurtaran, oldukça zahmetsiz, uygulaması kolay, her eve lazım bir şifa yöntemi. Özellikle üniversite döneminde sabahlara kadar süren uyuyamama nöbetlerimi çözmede bana çok yardımcı olmuştur. Pek çok başka ağrı tedavisinde de kullanılıyor ama ben en çok uyku konusunda faydasını gördüm. Ben 1. derecemi <a href="http://www.energyturkey.org/">Gülcan Arpacıoğlu</a>'ndan almıştım. Şimdi pek çok kişi eğitim veriyor. Ben kendisini tavsiye edebilirim, çok sempatik ve sıcak bir insandır.</div><div align="justify" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div align="justify" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">Go oyununu bilir misiniz? Dama gibi düz bir tahta üzerinde siyah-beyaz pek çok taşla oynanan bir oyun. Kurallarını falan ben de pek bilmiyorum. Ama hayatımda okuduğum en iyi kitaplardan birinde kurgu Go üzerinedir ve şahane bir romandır: ŞİBUMİ. Yazarı Trevanian'dır, okunmadıysa şiddetle tavsiye edilir. (Best seller kategorisine giriyor olabilir, sevmeyenleri uyarmış olalım :) )</div></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiDm4x1OudnrsP_K4byywne6vdtUD786MTitZsu42DiIGXHAwJT56wPSr4NKZifyb_p2VoHnUkmi-da_Xg_loeDoP72ysDdCkign7V5hMdWgPs9LGmC-__GpnpY7uYWUSE6UdCL1fACDdA/s1600/DSC00056.JPG" imageanchor="1" style="cssfloat: right; margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiDm4x1OudnrsP_K4byywne6vdtUD786MTitZsu42DiIGXHAwJT56wPSr4NKZifyb_p2VoHnUkmi-da_Xg_loeDoP72ysDdCkign7V5hMdWgPs9LGmC-__GpnpY7uYWUSE6UdCL1fACDdA/s400/DSC00056.JPG" tt="true" width="300" /></a></div><div align="justify" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div></div><div align="justify" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">Son olarak pek duymadığım bir Japon dövüş sanatı olan Kendo tanıtıldı. Anladığım kadarıyla bir çeşit eskrim. Kendo hakkında bilgi almak isteyenleri <a href="http://istanbulkendo.com/haberler.html">buraya</a> ya da <a href="http://www.kendobogazici.com/?page_id=3">buraya</a> alalım...</div></div></div><div align="justify" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div align="justify" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><div class="separator" style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none; clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg9FBCX9EirdAhQjZbhX0RrSLBdI1eihmHKcwiWIfHvsnVzsmW91WO9fDXoUuREEuFWkA1k401VaR7ATRMuerO3jF8vshyNW_UFhet8FObRTAFT-2iNLen7a8YhSl8dQYiOS9wuyWnMBDw/s1600/page.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="162" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg9FBCX9EirdAhQjZbhX0RrSLBdI1eihmHKcwiWIfHvsnVzsmW91WO9fDXoUuREEuFWkA1k401VaR7ATRMuerO3jF8vshyNW_UFhet8FObRTAFT-2iNLen7a8YhSl8dQYiOS9wuyWnMBDw/s320/page.jpg" tt="true" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjka_EIPhqdru4hMu5xTQ7ny1AFkI_NGNmK1rJSms4IQusb75IMn8cSogC2HDqHKeqduzuoeB_6IXna_1cWzvMI8V2nUFtpMDwOSQFakAcltNnWeBSDqzsaWXzqWHpM_NN7VP6W3dO7LXc/s1600/DSC00082.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjka_EIPhqdru4hMu5xTQ7ny1AFkI_NGNmK1rJSms4IQusb75IMn8cSogC2HDqHKeqduzuoeB_6IXna_1cWzvMI8V2nUFtpMDwOSQFakAcltNnWeBSDqzsaWXzqWHpM_NN7VP6W3dO7LXc/s320/DSC00082.JPG" tt="true" width="320" /></a></div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;"><br />
</div><div style="border-bottom: medium none; border-left: medium none; border-right: medium none; border-top: medium none;">Oyy oy, çok öğretici bir post oldu. Maşallah bana :))</div></div>Unknownnoreply@blogger.com7